cin

:

جن

(a. i.) : (bkz. : cinn). 

cinâî, cinâiyye

:

جنائى ، جنائيه

(a. s.) : cinayetle ilgili. 

cinâiyyet

:

جنائيت

(a. i.) : cinayet hâli, fr. criminalite. 

cinân

:

جنان

(a. i. cennet'in c.) : cennetler, uçmaklar;bahçeler. 

cinân-üd-dünyâ

:

 

(dünyâ cennetleri) : 1) Basra' da Ubulla; 2) Soğdiyana, Semerkand vâdîsi; 3) El-cezire'de Bevvan geçidi; 4) Şam vâdîsi. 

cinân-ül-cenân

:

 

II. Murat zamanında yaşıyan Hacı Ivaz-ül-müfessirîn Oğlu Muhammed'in ahlâk mev'izeleri ile öğütler veren kitabıdır. [1493(H. 899) da istinsah edilmiştir. Telif târihinin 1397(H. 800) ile 1446(H. 850) arasında yazıldığı tahmin edilmektedir. 

cinân-ül-cinâs

:

 

Akhisarlı Mehmed bin Bedred-din Münşî'nin 1584(H. 992) yılında yazdığı Farsça'dan Türkçe'ye lügat kitabıdır, [bunun bir adı da : Ravzat-ül-Cînas'dır]. 

cinas

:

جناس

(a. i.) : münâsebet, benzeyiş, birçok anlamlara yorulabilen söz, îmâlı, telmihli söz, lastikli söz, telaffuzu bir, mânâsı ayrı olan kelimelerin bir sözde bulunması [deme kış yaz; oku, yaz!] gibi. 

cinâs-ı muharref

:

 

ed. yalnız harflerde beraberlik, harekelerde ayrılık bulunan cinas [merd, mürd. gibi]. 

cinâs-ı nakıs

:

 

ed. cinaslı kelimelerin birinde bir veya birkaç harfin ziyâde olması suretiyle yapılan cinas. [dem = âdem] gibi. 

cinâs-ı tamm

:

 

ed. lâfızda, harekede ve harflerde eksiklik ve ziyâdelik bulunmıyan cinas ["kır!(kırmak'tan emir) = kır(çöl)] gibi. 

cinâyât

:

 

(a. i. cinâyet'in c.) : cinayetler, büyük, ağır suçlar. 

cinayet

:

جنايات

(a. i. c. : cinâyât) : adam öldürme veya o derecede ağır sayılan suç, cSnîlik. 

cinâyet-kâr

:

جنايتكار

(a. f. b. s.) : cinayet işi iyen. 

cinâyet-kârâne

:

جنايتكارانه

(a. f. zf.) : cinayet isliyenlere, cânîlere yakışır bir surette. 

cinâyet-kâri

:

جنايتكارى

(a. f. b. i.) : cânîlik. 

cinâze

:

جنازه

(a. i.) : tabut. 

cinn

:

جن

(a. i.) : 1) gözle görünmez, lâtif cisimlerden ibaret bir * yaratık(mahluk). 2) s. mee. pek zekî ve anlayışlı kimse. 

cinnet

:

جنت

(a. i. cinn'den.) : cin tutma, delilik, çılgınlık. 

cinnî

:

جني

(a. s.) : cine mensup. 

cinnî

:

جني

(a. i.) : ecinli, bir cin. 

cins

:

جنس

(a. i. c. : ecnâs) : 1) nevi', çeşit, türlü; soy. Ebnâ-yi cins : insanlar. 2) a. gr. kelimenin müzekker(erkek), müennes(dişi) oluşu. 

cinsî

:

جنسي

(a. s.) : cinse mensup, cinsle ilgili. 

cinsiyyet

:

جنسيت

(a. i.) : bir cinsile ilgili olma.