biz-

: باز ، بالذ ، بالض ، بالظ

(a. e.) : -e, ile, -rek mânâsına gelip, eklendiği -şemsiye harfleriyle başlıyan- kelimeleri zarf yapar. 

Bi-z-ziyâre

:  

ziyaretle.

Bi-z-zikr

:  

zikrederek.

Bi-z-zarûre

:  

zarurî olarak, gibi. 

bîz (-)

: بيز

(f. s.) : eliyen, kalburdan geçiren; fanyan. Fitne-biz : fitneci, entrikacı. 

bizâ'

: بذاء

(a. i.) : birisine kaba ve çirkin muamelede bulunma. 

bî-zâd

: بي زاد

(f. a. b. s.) : zahîresiz, azıksız. 

bîzâr

: بيزار

(f. s.) : rahatsız, bıkmış, usanmış, küskün. 

bîzâre

: بيذاره

(f. i.) : hîle, desîse, al.

bîzâre-i bîdâre

:  

âşık hîlesi. 

bîzârî

: بيزاري

(f. i.) : bezginlik, küskünlük. 

bizatihi

: بذاته

(a. zf.) : kendiliğinden. Müteharrik bi-zâtihi : kendi işler, otomatik. 

bizâz

: بذاذ

(a. i.) : pejmürdelik, perişanlık, kıyafetsizlik, (bkz. : bezâzet, büzûzet). 

bf-zebân

: بي زبان

(f. b. s. c. : bî-zebânân) : dilsiz. 

bî-zer

: بيزر

(f. b. s.) : 1) altınsız. 2) hasis, cimri, pinti. 

bizh

: بذح

(a. i.) : eli kesilmiş olan adamın elindeki yara. 

bizişk

: بزشك

(f. i.) : hekim, doktor, (bkz. : . biçişk)

bizişkî

: بزشكي

(f. i.) : hekimlik, cerrahlık. 

bî-ziyâ

: بي ضياء

(f. a. b. s.) : ziyâsız, ışıksız, karanlık. 

bizlâh

: بذلاخ

(a. s.) : çenesi düşük, geveze [adam]. 

bizle

: بذله

(a. i.) : gündelik elbise. 

bizle

: بذله

(f. i.) : lâtîfe, şaka. (bkz. : bezle). 

bi-z-zarûre

: بالضروره

(a. zf.) : ister istemez. 

bi-z-zât

: بالذات

(a. zf. c. : bi. z-zevât) : kendi kendisi, (bkz. : bi-n-nefs).