bit (-) |
: | بلت ، بلط |
(a. e.) : -ile, -ederek mânâsına gelip, eklendiği -şemsiye harfleriyle başlı-yan- kelimeleri zarf yapar. |
Bi-t-tagyîr |
: |
değiştirerek. |
|
Bi-t-tanzîm |
: |
tanzim ile, tanzim ederek, gibi. |
|
bît |
: | بيث |
(a. i.) : kuvvet, gıda. |
bita' |
: | بتع |
(a. i.) : 1) baldan ve hurmadan yapılan bir çeşit şarap; koyu şıra. 2) s. uzun boylu [adam]. |
bî-taayyün |
: | بي تعين |
(f. a. b. s.) : adı sanı belirsiz. |
bî-tâb |
: | بي تاب |
(f. b. s.) : bitkin, yorgun, (bkz. : bî-mecâl). |
bi-tâb-âne |
: | بيتابانه |
(f. zf.) : bitkin bir halde. |
bî-tâbî |
: | بيتابي |
(f. b. i.) : takatsizlik, halsizlik. |
bî-tâil |
: | بي طائل |
(f. a. b. s.) : faydasız, men-faatsiz; boş, işe yaramaz. |
bi-takdîr-illâhı teâlâ |
: | بتقدير الله تعالي |
(a. cü.) : Allah'ın takdiriyle. |
bi-tamâmihâ, bi-tamâmihi |
: | بتمامها ، بتمامهي |
(a. cü.) : Allah'ın takdiriyle. |
bî-taraf |
: | بيطرف |
(f. a. b. s.) : tarafsız. |
bite |
: | بيته |
(a. i.) : geceleme, gece kalma, geceleyiş. (bkz. : beytûtet, bîtet). |
bî'et |
: | بيتت |
(a. i.) : gece kalma, geceleme, (bkz. : beytûtet, bite). |
bitke |
: | بتكه |
(a. i.) : kesinti, kesilen bir şeyin ufak ufak parçaları. |
bitke-i haşab |
: |
tahta parçası, talaş. |
|
bitlâb |
: | بتلاب |
(f. i.) : hurma çiçeğinin kapçığı, tomurcuğu. |
bi-t-tab' |
: | بالطبع |
(a. zf.) : tabîatiyle, tabiî olarak. |
bi-t-tafsîl |
: | بالتفصيل |
(a. b. zf.) : etrâfiyle, uzun uzadiye. |
bi-Mahrîk |
: | بالتحريك |
(a. zf.) : 1) hareket ettirerek, oynatarak. 2) teşvik ederek, kışkırtarak, (bkz. : bi-t-teşvîk). |
bi-t-tamâm |
: | بالتمام |
(a. zf.) : tamâmiyle. (bkz. : bi-tamâmihi, tamamen). |
bi-t-tasmîm |
: | بالتصميم |
(a. zf.) : kurarak, tasarlıyarak. |
bi-t-tav' |
: | بالطوع |
(a. zf.) : istek ile. |
bi-t-teâdî |
: | بالتعادي |
(a. zf.) : zulm ile, hakkı ve kanunu çiğniyerek. |
bi-t-tesâdüf |
: | بالتصادف |
(a. zf.) : tesadüfen, rasgele. |
bi-t-teşvik |
: | بالتشويق |
(a. zf.) : teşvîk ederek, kışkırtarak, (bkz. : bi-t-tahrîk 2.) |
bityâr, bityâre |
: | بيتيار ، بيتياره |
(f. i.) : elem, keder, sıkıntı. |