bîka |
: | بيقه |
(a. i.) : mercimek. |
bika' |
: | بقاع |
(a. i. buk'a'nın c.) : yerler, topraklar, ülkeler. |
bikâmet |
: | بكامت |
(a. i.) : (bkz. : bekâmet). |
bî-kâr |
: | بيكار |
(f. b. s.) : 1) işsiz [kimse]. 2) bekâr. |
bî-karâr |
: | بي قرار |
(f. a. b. s.) : 1) kararsız. 2) rahatsız. |
bî-kayd |
: | بي قيد |
(f. a. b. s.) : kayıtsız, alâkasız, aldırmaz. |
bî-kaydâne |
: | بي قيدانه |
(f. a. zf.) : kayıtsızca. |
bî-kem-ü-kâst |
: | بي كم وكاست |
(f. b. zf.) : eksiksiz olarak, tamam olarak. |
bî-kerân |
: | بيكران |
(f. b. s.) : sınırısız, sonsuz, uçsuz, kenarsız. |
bî-kes |
: | بيكس |
(f. b. s.) : kimsesiz. |
bî-kesâne |
: | بيكسانه |
(f. b. zf.) : kimsesizlere yakışır bir halde. |
bî-kesî |
: | بيكسي |
(f. i.) : bîkeslik, kimsesizlik |
bîkıvâs |
: | بي قياس |
(f. a. b. s.) : ölçüsüz. |
bikmâz |
: | بكماز |
(f. i.) : şarap; şarap meclisi; şarap içme. |
bikr |
: | بكر |
(a. i. c. : ebkâr) : dokunulmamış, kızoğlan kız, genç kız; kızlık, (bkz. : beka-ret). |
bikr-i fikr |
: |
ilk olarak söylenen fikir. |
|
bikr-i hükmî |
: |
huk. tekerrür etmemek ve hakkında hadd-i zina icra edilmemiş olmak şartiyle zina ettiği malûm olan kız. |
|
bikle |
: | بكله |
(a. i.) : 1) tabîat, yaradılış. 2) şekil, biçim, kılık, kıyafet. |
bîkusûr |
: | بي قصور |
(f. a. b. s.) : kusursuz, eksiksiz, tam. |