bıd', bıd'a

: بضع ، بضعه

(a. i.) : geceden bir kısım. 

bıdâa, bıdâat

: بدسغات

(a. i.) : 1) sermâye, anapara. 2) bilgji

bıdısgan

: بدشغان

("ga" uzun okunur. f. i.) : bot. sarmaşık [ot], (bkz. : bıdısgan, bi-disgan, bidişgân, ıska). 

bıdısgan

: بدسغان

("gan" uzun okunur. f. i.) : sarmaşık [ot], (bkz. : bıdısgan, bidişgân, bidişgân, ıska). 

bığza

: بغضه

(a. i.) : şiddetle nefret, hiç sevmeyiş. (bkz. : bağza'). 

bıka'

: بقاع

("ka" uzun okunur, a. i. buk-a'nın c.) : bir parça yer, topraklar, ülkeler. 

bılgın

: بلغين

(a. i.) : âfet, musıybet, felâket. 

bırtîl

: برطيل

(a. i. c. : berâtîl) : 1) rüşvet. 2) bir hakkı iptal için rüşvet olarak verilen şey. 3) varyoz. 

bıtâ'

: بطاء

(a. i.) : gecikme, ağır davranma. 

bıtâka

: بطاقه

(a. i. c. : batâik) : pusla kâğıdı, yafta, varaka. 

bıtâne

: بطانه

(a. s.) : 1) gizli şey, gizlenilen hal. 2) i. astar. 3) mahrem, sırdaş. 4) i. bir şehrin ortası. 

bıtn

: بطن

(a. s.) : 1) zengin [adam]. 2) bodur [adam]. 3) obur [adam]. 4) şaşkın [adam]. 5) yalnız kendi nefsini düşünen [adam]. 

bıtna

: بطنه

(a. i.) : 1) mîde dolgunluğu. 2) malın ve paranın çokluğundan doğan sevinç. 

bıttîh

: بطيخ

(a. i.) : 1) kavun. 2) karpuz. 

bızr

: بظر

(a. s.) : beyhude, boş.