bebân, bebbân |
: | ببان ، ببان |
(a. i.) : tarz, üslûp, yol. |
bebbân-ı şübbân |
: |
gençlerin tarzı, yürüyüşü, yolu. |
|
bepga |
: | ببغا |
(a. i.) : dudu, papağan, (bkz. : bepga). |
bebr, bebir |
: |
(f. i.) : eski kitaplara göre, Hindistan'da ve Afrika'da bulunur, kediye benzer, gayet büyük, üstü yol yol tüylü, saldırdığı zaman derisindeki tüyleri kabarıp korkunç bir manzara arzeden, arslanın bile korktuğu, azgın bir canavarmış. [eski lûgatçiler, "böbürlenmek" kelimesinin "bebir" den geldiğini söylerler]. |