bân (-) |
: | بان |
(f. e.) : ... ci. Bağ-bân : bağcı. Nigeh-bân : gözcü. Pâs-bân : bekçi. |
bân |
: | بان |
(f. i.) : dam, satıh. |
Bân |
: | بان |
(a. i.) : 1) sorgun ağacı, bey söğüdü. 2) mec. sevgilinin boyu. |
bânevâ |
: | بانوا |
(f. s.) : 1) mal, mülk sahibi, zengin. 2) meşhur, ünlü. [kelimeyi "bânüvâ" şeklinde de okumak caizdir]. |
bâng |
: | بانگك |
(f. i.) : ses, seda, haykırma. |
bâng-ı nemâz |
: |
ezan. |
|
bâng-i revârev |
: |
İsrafil'in çalacağı sûrun ikinci derşcesi. |
|
bang-i rihlet |
: |
ölüm sesi. |
|
bânî |
: | باني |
(a. s. binâ'dan.) : bina eden, yapan, kuran, kurucu. |
bânû |
: | بانو |
(f. i.) : 1) kadın, hâtûn, hanım. |
bânû-yî maşrık |
: |
Güneş. 2) gelin. 3) şarap ve gül suyu gibi şeylerin şişesi. |
|
Bânû-yî Mısır |
: |
Zelîha. |
|
bânûc |
: | بانوج |
(f. i.) : salıncak. |