bâm |
: | بام |
(f. i.) : 1) çatı, dam, kubbe. |
bâm-ı bedî' |
: |
dokuzuncu gök. |
|
bâm-ı bülend |
: |
1) yüksek çatı; 2) gök. |
|
bâm-ı çeşni |
: |
gözkapağı [üstteki]. |
|
bâm-ı ferah |
: |
geniş, açık çatı : gök. |
|
bâm-ı Mesîh |
: |
Mesih'in göğü : dördüncü gök. [efsâneye göre, Yahudiler tarafından öldürülmek istenilen Hz. Isâ, bu göğe çıkarılmış]. |
|
bâm-ı vesî |
: |
geniş çatı; gök. |
|
bâm teli |
: |
sakalın dudağa bitişik olan kalın telleri. |
|
bâm-zemâne |
: |
zamane çatısı : en aşağı dünyâ, birinci gök. 2) kanun, tambur gibi çalgılara takılan kalın tel. (bkz. : bemm). 3) borç. 4) sabah vakti mânâsına gelen "bamdâd" kelimesinin hafifletil-mişi. |
|
bâmdâd, bâmdâdân |
: | بامداد ، بامدا دان |
(f. i. ve zf.) : sabah, sabahleyin, seher vakti, seher vaktinde, tan yeri. (bkz. : bükre). |
Bâmdâdî |
: | بامدادي |
(f. i.) : erken; seher vakti. |
Bâme |
: | بامه |
(f. i.) : 1) uzun, sık ve kaba sakal. 2) s. gür sakallı. |
bâm-gâh |
: | بامگاه |
(f. i.) : 1) seher vakti. 2) zf. seher vaktinde. |