baîd

: بعيد

(a. s. bu'd'dan.) : uzak, ırak. Aktâr-ı baide : uzak ülkeler.

baid-ül-ihtimâl

:  

ihtimâlden uzak.

bâika

: بائقه

(a. i. c. : bevâik) : belâ, musîbet, felâket.

baîm

: بعيم

(a. i.) : 1) put, heykel. 2) s. câhil, bön [adam].

bâin

: بائن

(a. i.) : dibi geniş kuyu, bostan kuygsu. (bkz : beyûn).

baîr

: بعير

(a. i.) : erkek deve.

bair

: بائر

(a. s.) : şaşkın; hâri perîşan.

bâire

: بائره

(a. i.) : sürülmemiş, açılmamı? sert, katı toprak, yer. (bkz : bâyir) .

bâis

: باعث

(a. s. c. : bevâis) : 1) sebebolan. 2) gönderen. 3) îcâbettiren.

bâis-i meserret

:  

sevince sebebolan.