bâ |
: | با |
(a. i.) : "b" harfinin Arapça okunuşu, [tek noktalı olduğundan "bâ-i muvahhide" ve noktası altta olduğundan "bâ-i tahtâniyye" denir]. |
bâ' |
: | باع |
(a. i. c. : ebvâ’) : 1) kulaç. 2) erişme, yetme. 3) kuvvet, kudret, beceriklilik. 4) şeref; kerem, vergili, verimli olma. Kasîr-ül-bâ' : 1) kısa boylu; 2) beceriksiz; 3) zavallı. Tavîl-ül-bâ' : 1) uzun kulaçlı; 2) gücü yeter; 3) eli açık; vergili, verimli. |
bâ, be |
: |
(f. e.) : ile,... li. Cemâl-i bâkemâl : tam, mükemmel güzellik. Yârân-ı bâ-safâ : safâlı dostlar. |
|
bâ-berât |
: |
berat ile. |
|
bâ-emr-i âlî |
: |
sadrâzamın emri, fermanı ile. |
|
bâ-haber |
: |
haberli, bilgili. |
|
bâ-jurnal |
: |
zabıt varakası ile. |
|
bâ-mazbata |
: |
mazbata ile. |
|
bâ-posta |
: |
posta ile, posta ederek. |
|
bâ-tahrîrat |
: |
tahrîrat ile, yazı ile. |
|
bâ-tapu |
: |
tapu ile. |
|
bâ-vekar |
: |
vakarlı, ağırbaşlı. |
|
bâ-an-ki |
: | با آن كه |
(f. e.) : şu suretle ki, şu şartla ki. |