âj |
: | آژ |
(f. i.) : dinlenme, istirahat; rahat [hal]. |
âjeh |
: | آژخ |
(f. i.) : vücutta çıkan siğil, (bkz. : âzeh). |
âjende |
: | آژنده |
(f. i.) : çamur, harç [binâlarda]. |
âjeng |
: | آژنگك |
(f. i.) : yüzde, yaşlılıktan veya öfkeden dolayı, beliren buruşuk. |
âjîğ |
: | آ ژيغ |
(f. i.) : (bkz. : ârîğ). |
âjîh |
: | آژيخ |
(f. i.) : 1) kir, pas. 2) çapak. |
âjîne |
: | آژينه |
(f. i.) : değirmen taşı gibi şeyleri yontup düzelten demir âlet, dişengi. |
âjîr |
: | آژير |
(f. i.) : 1) çukur; havuz; göl. 2) izdiham, kalabalık. 3) nâre, bağırma. 4) s. akıllı, açıkgöz. 5) s. çekingen. 6) s. âmâde, hazır. |
âjirâk |
: | آژيراك |
(f. i.) : gürültü; patırtı; bağırış. |
âjüg |
: | آژغ |
(f. i.) : 1) ağaç budama, bu - dantı. 2) hurma lifi. (bkz. : âzüğ). |