âib

 :  آئب

(a. s.) : geri dönen, (bkz. : âyib). 

âid

 :  عائد

(a. s.) : 1) ilgili, ilişikli, dolayı. (bkz. : dâir, müteallik, râci'). 2) geri dönen. 3) bir hastayı ziyaret eden.

âidât

 :  عائدات

(a. i. âide'nin c.) : gelirler, kâr, kazanç, fayda, (bkz. : avâid, ulufe).

âide

 :  عائده

(a. i. c. : avâid, âidât) : kâr, kazanç, fayda.

âik, âyik

 :  عائق ، عايق

(a. s. avk'dan. c. : avâik) : mâni olan, alıkoyan, geciktiren, mania, engel [müen. âyika].

âika

 :  عائقه

(a. i. c. : avâik) : müşkül, zor; engel.

âil, âyil

 :  عائل ، عايل

(a. s.) : 1) ailesini besleyen. 2) kalabalık bir ailesi olan. 3) fakir. 4) muvâzenede olmayan [terazi]. 5) aşırı, müen.â(y) ile].

âile

 :  عائله

(a. i. c. : âilât) : 1) bir kimsenin karısı. 2) akraba. 3) ev halkı. 4) aynı gaye için çalışan kimselerin hepsi : matbuat âilesi.

âile - perver

 :  عائله پرور

(a. f. b. s.) : âilesine, evine düşkün, evcimen.

ailevî

 :  عائلوى

(a. s.) : âileye mensup, âile ile ilgili. [doğrusu "âilî" dir].

âilî

 :  عائلى

(a. s.) : âileye mensup, âile ile ilgili, (bkz. : ailevî).

ainne

 :  اعنه

(a. i. inân'ın c.) : dizginler, (bkz. : einne).

âiş

 :  عائش

(a. s.) : 1) yaşıyan. 2) rahat ya - şıyan. müen â (y) işe. (bkz. : âyiş).

âiz

 :  عائض

(a. s.) : 1) karşılık olarak veren. 2) karşılık olarak verilmiş, müen. â(y)ize.

aizze

 :  اعزه

(a. s. azîz'in c.) : (bkz. : eizze).