Yaslanarak oturmak.

ÊóßöìÁó ÜÜÜóÜÜ íóÊúßÃõ ÊßóÃ

Oturttu, yaslandırdı.

ÃÊúßóÃó ÝáÇäðÇ

Dayandı.(o):Dayanacak bir şey koydu.

ÃæúßÃó Úáì ÇáÔìÁ

Yaslandı.

ÊóæóßøóÃó Úáì ÇáÔìÁ

Yaslanmak için oturulan şey, koltuk.

ÇáãõÊøóßóÃõ (Ì) ãõÊøóßÂÊ

Düğün, merasim v.b. alayı.

ÇáãóæúßöÈ (Ì) ãóæÇßöÈõ

Bir yerde kalmak, ikamet etmek. (-o):Bağlamak. Sağlamlaştırmak. Alışmak. Yönelmek benzeri yapmak.

æóßóÏó ÈÇáãßÇä ÜÜÜöÜÜ íóßöÏõ æõßõæÏÇð

Yuvaya girmek. Sıçrayıp koşmak(-li): Ziyafet çekmek.(-o): Burnuna yumruk vurmak doldurmak.

æóßóÑó ÇáØÇÆÑõ ÜÜÜöÜÜ íóßöÑõ æóßúÑðÇ ææõßõæÑðÇ

Kuş yuvası.

ÇáæóßúÑõ (Ì) ÃóæúßõÑ æ ÃæúßÇÑ æ æõßõæÑ

(=) Bina inşaatı bitinde izin verilen ziyafet.

ÇáæóßúÑóÉ (Ì) æõßóÑ

Koşmak. Korkudan uçar gibi koşmak.(-o):İtmek, vurmak. Çenesine yumruk vurmak. Burnunu kırmak. Mızrakla yaralamak. Mızrağı yere dikmek. Doldurmak.

æóßóÒó ÝáÇä ÜÜÜöÜÜ íóßöÒõ æóßúÒðÇ

Eksiltmek. Aldatmak.

æóßóÓó ÇáÔìÁõ ÜÜÜöÜÜ íóßöÓ æóßúÓðÇ

Sağlam su kabı. Çuval. Tapan.

ÇáãöíßóÚ

Akmak, damlamak. Örtü akıtmak.Göz yaş dökmek.

æóßóÝó ÇáãÇÁõ æ ÛíÑå ÜÜÜöÜÜ íóßöÝõ æóßúÝðÇ ææóßöíÝðÇ ææóßóÝÇäÇð

Doğrudan sapmak, zulmetmek. Günah veya kusur işlemek. Aklı veya görüşü bozuk olmak. Ağır ve sert olmak.

æóßöÝó ÜÜÜóÜÜ íóæúßóÝõ æóßóÝðÇ

Semer.

ÇáæößÇÝõ (Ì) æõßõÝñ

Allah’a teslim olmak, Kendini ona havale etmek. Hayvan yürümekten yorulmak.(-o,ila):Teslim etmek, ısmarlamak. Yetinmek. Kendi başına bırakmak.

æóßóáó ÈÇááå ÜÜÜöÜÜ íóßöáõ æóßáÇð

(ala):İşi üzerine yıktı.

Ãóæúßáó

Birine güvendi, bir iş hususunda onunla yetindi. Kendine vekil kıldı.(-fi,alâ):İşi teslim etti, ısmarladı.

æßóøáå

(alâ):Teslim oldu. İtimat etti, güvendi.

ÇÊøóßáó

(-bi):İşi üzerine aldı, vekil olmayı kabul etti.(alâ):Allah’a teslim oldu.(-fi):Kendi yapamadığından başkasına yaptırdı.

Êóæóßøóáó

Tevekkül, itimat.

ÇáÊøõßúáÇä

Kendi namına bir işi görmesi için birine verilen tasarruf hakkı. Vekilin işi ve yeri.

ÇáæößÇáÉ

Allah’ın isimlerinden: Kullarının rızkını üzerine alan. Koruyucu. Kefil. Vekil.

Çáæóßöíáõ (Ì) æõßóáÇÁõ

Oturan. Konmuş kuş.

ÇáæÇßöäõ (Ì) æõßõæäñ

Kuş yuvası.

Çáæóßúä (Ì) Ãóæúßäñ ææõßõæäñ

Kese v.b. ağzını bağlamak.

æóßóì ÇáÕøõÑóøÉó æ äÍæóåÇ ÜÜÜöÜÜ íóßöíåÇ æóßúíðÇ

Cimri oldu.Süratle koştu.(-o):Kese v.b. ağzını bağladı. Doldurdu.

Ãóæúßóì

Kese v.b. ağzı bağı.

ÇáæößÇÁ