güzel, parlak ve temiz olmak.

æÖõÄó ÜÜÜõÜÜ íóæúÖõÄ æóÖóÇÁóÉð

S.müş.

Ýåæ æÖìÁñ (Ì) ÃóæúÖíÇÁ

Abdest aldırdı.

(æ ÖøóÃóå)

Abdest aldı.Çocuk erginlik çağına ulaştı.

ÊóæóÖøóÃ

Abdest hane.Abdest alınan yer.

ÇáãõÊóæóÖøóÃõ

Abdest.Abdest suyu.

ÇáæóÖõæÁ

Abdest.

ÇáæõÖõæÁõ

Açılmak, ortaya çıkmak, görünmek.Güzel olmak.

æÖóÍó ÇáÃãÑõ ÜÜÜöÜÜ íóÖöÚõ ÖöÍóÉð æ æõÖóæÍðÇ

Beyaz çocuğu oldu.İş meydana çıktı.(-o,an):Açıkladı.Gördü.

ÃóæúÖóÍó

Araştırdı.(-o,an):Elini karşı üzerine koyup baktı.(-o).Açıklamasını istedi.

ÇÓúÊóæÖóÍó Úäå

Kemiğe varan yara.Gülünce görülen dişler.Kameri ayın 13, 14 ve 15. günlerinden her biri.

ÇáæÇÖöÍóÉõ

Parlaklık, aydınlık.Ay.Beyaz.Yolun ortası.Ziynet.Süt.Saç akı.

ÇáæÖóÍõ (Ì) ÃæÖÇÍ

Kir, pislik.Bulaşık suyu.Fena koku.

ÇáæÖóÑõ (Ì) ÃæÖÇÑ

Çabuk yürümek.Parıldamak.(-min,an):Aşağı düşürmek.Alacağından bir kısmını düşürmek.(-o):Doğurmak.Alçaltmak, burnunu yere sürtmek.Atmak, indirmek.Baş örtüsünü açmak.Yere koymak.Uydurmak.Bırakmak.Bir ilmin esaslarını ortaya koymak.(-o,an):Vergiyi kaldırmak, alacaktan vazgeçmek.

æÖóÚó ÜÜÜóÜÜ íóÖóÚõ æÖúÚðÇ æ ãæÖæÚÇð

Aralarını açtı.(-fî):Yangını körükledi.(-o):Hayvanı sürdü.Bir hususta anlaşmaya vardı.

ÃæúÖóÚó Èíä ÇáÞæã

(o):ortaya ödül koyup müsabakaya girişti.Bir hususta anlaştı.Münazara etti.Birbirlerine görüşlerini açıkladılar.

æÇÖóÚó

Alçak gönüllü oldu.(-alâ):Anlaştı.Arazi alçak oldu.Uzak oldu.

ÊæÇÖóÚó

Aşağılık düşüklük, alçaklık.

ÇáÖøöÚóÉõ

Yer.

ÇáãóæúÖöÚõ

Konu.Uydurulmuş söz.

ÇáãóæÖõæÚ

Konu.Hayvanın en ağır yürüyüşü.Bir şeyin şekil ve durumu.

ÇáæóÖúÚõ (Ì) ÃæÖÇÚ

Alçak, düşük.Emanet

ÇáæÖöíÚõ

Emanet.İçinde hikmetli sözler yazılı kitap.Zarar.Vergi, haraç.

ÇáæÖöíÚóÉõ (Ì) æ ÖÇÆÚ

Kasap kütüğü.Yemek sofrası.

ÇáæóÖóãõ (Ì) ÃæÖÇã æ ÃæÖãÉ

İki yüz veya üç yüz kişilik topluluk.

ÇáæÖúãóÉõ

Üst üste koymak.Katlamak.Dokumak.İşlemek.

æÖóäó ÇáÔìÁó ÜÜÜöÜÜ íóÖöäõå æóÖúäðÇ