Can damarı şah damarı.

الوِداج

(=)

الوَدَج (ج) أوداج

Vesile

وَدّهُ ـــَــ يَوَدُّه وُدًّا ووِدادً ووَدادةً

Sevmek.Arzu ve temenni etmek.

ومودّةً

Sevdi.(-o):Sevgisini celbetti.

تَوَدَّدَ إليه

Sevgi.Kitap.

المَوَدَّة

Bir put adı.

وَ ُدّ

Seven ,dost.Aşık

الوِدّ (ج) أوِدّ

Allahın isimlerinden:Çok seven,çok sevilen.

الوَدُود

Dost seven .

الوَدِيد (ج) أَوِدّاء و أَوِدَّة

Refah ve süküna kavuşmak.Yerleşmek.(-o):Vedalaşmak.Terk etmek.Korumak.

وَدَعَ ـــَــ يَدَعُ وَدْعًا

KoruduRahata kavuşturdu.Emanet olarak verdi.

أَوْدَعَ الشىءَ

Anlaştı,sulh yaptı.

وادَعَ فلان فلانًا

Vedalaşıp: ayrıldı.Uğurladı.Terk etti.Korudu.Çocuğa katır boncuğu taktı.Rahata kavuşturdu.

ودَّعَ المسافرُ الناسَ

Düzelmesinden ümit kesildi.Koruması için teslim edildi.

تُوُدِّعَ من فلانٍ

Bir kimseye korunması için emanet bıraktı.

اسْتَوْدَع فلانًا و ديعةً

Vaktinden önce emekliye ayırmak.

الاستيداع

Rafah bolluk.

التَّدَاعة و التُّدَعة و الدَّعة

Elbiselerin üzerine örtülen örtü.Eski elbise.

المِيدَع (ج) مَوادِعُ

Önlük.

المِيدَعة (ج) موادع

Hedef Kabir.Kabir çevresi.

الوَدْع

Katır boncuğu.

الوَدْع

Müreffeh.Kabir.Ant.

الوَدِيع (ج) ودائع

Emanet bırakılan şey.

الوَدِيعة (ج) ودائع

Yağ,yumuşak et.Yeşil bahçe.

الوَدْفَةُ

Keskin kılıç.

الوَادِق

Yağmur.Bir nevi göz ağrısı.

الوَدْق

Yağ.Et.yağı.

الوَدَك

Islatmak.Bir şeye önem vermek,iyi bakmak.Yumuşasın diye gömmek. Döverek yumuşatmak.Eksiltmek.

وَدَنَ الشىءَ ـــِــ يَدِنُه ودْنًا ووِدَانًا

Zayıf,çelimsiz. Çocuk.Eksik uzuvlu çocuk.

المُودَنُ

Diyet vermek.

وَدَى القَاتلُ القتيلَ ودْيًا وَدِيَة و وَدْيةً

Öldü.( bi):Alıp götürdü.

أوْدَى

Maktûlun yakınına kâtilin verdiği tazminat.

الدِّيَةُ (ج) الدّيات

İki dağ, tepe v.b. arasındaki kısım,dere,vâdi.

الوَادِى (ج) أَوْداء و أَوْدية