Bir şeyin kendisi şahsiyet.Hüviyet cüzdanı. |
الهُوِيَّةُ |
Çukur.Suya inen yol. |
الهُوتَةُ (ج) هُوتٌ و هُوَتٌ |
Tevbe,etmekhakka dönmek.Yahudi olmak.Yumuşak ve sakin konuşmak. |
هَادَ ـــُــ هَوْدًا |
Yavaş yürüdü.Yavaş konuştu.Çalıp söyledi.Sükünet buldu.Uyudu.(-o):Yahudi yaptı.Eğlendirdi.Sarhoş etti.Uyuttu. |
هَوَّدَ |
Tevbe edip hayır işledi.Akrabalık ve bağ kurdu.Yavaş yürüdü.Yahudi oldu. |
تَهَوَّد |
Yumuşaklık.Sükünet.Müsamaha,ruhsat Ara bulma vasıtası.Sebep. |
الهَوادَةُ |
Yahudiler. |
الهُودُ و اليهودُ |
Yahudi kişi. |
اليهودِىُّ |
Yıkılmak.Yarılmak.(-o):Töhmet altında bırakmak.(-alâ)Teşvik etmek.(-an):Vazgeçirmek.(-o):Yere vurmak.Aldatmak.Yıkmak. |
هارَ البناءُ و نحوه ـــُــ هَوْرًا و هؤورًا |
Yıkıldı. |
انْهارَ البنَاءُ و نحوه |
(=)İhmal yüzünden başına bir iş geldi.(-alâ)Hiddetlendi.Düşman kesildi.Hava yumuşadı. |
تَهوَّرَ البناءُ |
Bir nevi delilik. |
الهَوَسُ |
Toplum karışmak,birbirine düşmek.Darmadağın olmak. |
هَاشَ القومُ ـــُــ هَوْشًا |
Düşmanlıkİhtiras. |
الهُوعُ |
Korkmak.Kendini beğenmek.(-o):Korkutmak. |
هالَ ـــُــ هَوْلاً |
(alâ)Korkuttu.Hamle etti.Süslendi.(-o):Çok korkuttu.Korkunç hale getirdi. |
هَوَّل |
Korkutmaya yarayan şey.Korkulan şey.Hevdeç üzerindeki renkli örtü.Süs zinet. |
التهاويل مفردها تهويل |
Hale,ayla. |
الهالَةُ |
Korku.Korkunç.Musibet. |
الهَوْلُ (ج) أَهْوَالٌ |
Baş.Tepe.Başkan.İnsan topluluğu.Bir nevi gece kuşu.Baykuş. |
الهامَةُ (ج) هامٌ |
Aşağılık ve önemsiz olmak Kolay olmak.Hafif olmak. |
هَانَ فلان ـــُــ هونًا و هَوَانًا و مَهَانَةً |
s.müş. |
فهو هَيِّن و هَيْن (ج) أَهْوِناء |
Küçümsedi. |
أهَانَ فلانٌ الامرَ |
Kolaylaştırdı.Küçümsedi. |
هَوَّنَ الامر عليه |
(=) |
استهانَ بالامر |
Havan. |
الهَاوَنُ و الهَاوُون |
(=)Aşağılık.Önemsiz.Yumuşak başlı.Vakar,alçak gönüllülük. |
الهوْن |
Bütün halk.Sıkıntı.Rezalet,yüz karası. |
الهُون |
Yavaş ağır,gevşek. |
الهُويْنَى |
Önemsiz.Vakur.Müsamahalı.Kolay. |
الهَيِّن |
Işık deliği. |
الهَوّة (ج) هِوَاءٌ و هُوًى |
Derin çukur.Kuyu. |
الهُوَّةُ |
Yukarıdan aşağıya düşmek,inmek.Sür’atle gitmek.(-o):Yukarı çıkmak.Ölmek,mahvolmak.Kadının çocuğu ölüp ağlamak.Kap boş olmak.Rüzğar esmek. |
هوَى الشىءُ ـــِــ هُوِيًّا وهَويانًا |
Eli uzandı,kalktı. |
و ـ يدُه الشىء |
Arzu etmek. |
هَوِىَ فلانٌ فلانًا ـــَــ هَوًى |
Düştü.(-bi):İşaret etti.(-li):Uzandı.Üzerine indi.(-o):Yukarıdan attı.Eliyle vurdu,yakaladı. |
أهْوَى |
Havalandırdı. |
هَوَّى المكانَ |
Hoşuna gitti,eğlendirdi.Hüküm ve tesiri altında aldı. |
اسْتَهوَى الشىءُ فلاناً |
Çekirge.Elif harfi.Amatör. |
الهَاو ى (ج) هُواة |
m.(=)Hava.Cehennem. |
الهَاوية |
Meyil arzu,aşk.Nefis |
الهَوَى (ج) أَهْوَاءٌ |
Hava.Hava durumu.Boşluk.Delik.Boş.Korkak. |
الهَوَاءُ (ج) أهوية |
Anten. |
الهوائىّ |