Panter, pars

النَّمِرُ و النِّمْر

Dişi pars. Bulut parçası. . Siyah-beyaz çizgili elbise.

النَّمِرة

Nokta, benek.

النُّمْرة

Dirsek yastığı, yan yastık. Eğer ve palan, yastığı.

النُّمْرُق (ج) نمارِق

(=)

النُّمرُقَة و النَّمرَقة و النَّمرِقة

Sırdaş. : Cebrail. .Vasî. Kanun. -Din. Maharetli. Avcının gizlendiği pusu. Manastır. Arslan ini.

النَّاموس (ج) نوامِيسُ

Söz taşıma. Yaldızlı söz.

النَّمْش

İz. Nakış. Leke. : Tırnak dibindeki beyaz kısım.

النَّمَش

ince ve narin olmak. (— o) : Kılı yolmak.

نَمَص الشّعْرُ أو النبت ـــُــ نَمْصًا

Kadın yüzünün kıllarını aldırdı, aldı.

انْتَمَصت المرأوةُ

(=) Sürü otladı.

تَنَمَّصَت المرأةُ

Hilal kaşlı.

الأنْمَص و هى نَمْصَاء (ج) نُمْصٌ

Cımbız.

المِنْمَاص

Kadınların yüz kılını alan makyajcı kadın.

النَّامِصَة

Yol gösterdi.

نَمَّطَه على الشىء

Yaygının yüzü. : ( kil ) Bir nevi yaygı. Renkli örtü. Metod, üslûp. Gurup, birlik. Nevi. Tarz.

النَّمَط

Güzel yazmak.

نَمَقَ الكِتابَ ـــُــ نَمْقًا

Nakışladı, süsledi. Güzel yazdı.

نَمَّقَ الثوبَ

Parmak boğumu veya kemiği. Parmak ucu.

الأُنْمُلَة (ج) أَنَامِل

Karınca.

النَّمْلَة (ج) نَمْلٌ و نِمَالٌ

Tel dolap.

النَّمْليَّة

Ortaya çıkmak, yayılmak.

نَمَّ الحديثُ ـــِــ نَمًّا

Tahrik etmek, : birbirine düşürmek. Söz taşımak. Söze yalan katmak, süslemek.

و ـ بين القوم ـــُــ

Söz taşıma.

النَّمَمُ

Söz taşıyan. Su nanesi.

النَّمَّامُ

Hafif ses, gürültü. Söz taşıma.

النَّمِيمُ (ج) نمائم

(=) Yazı, yazı sesi.

النَّمِيمَة (ج) نمائمُ

Artmak, : çoğalmak. Gelişmek. Kına v.b. tutmak. (— o) : İsnad ve nakletmek.

نَما الشىءُ ـــُــ نَماءً و نُمُوًّا

Söz :yayılmak. Su taşmak. Hayvan etlenmek. Av yaralanıp kaçmak. (— o) : Şanını yüceltmek. Sözü söyleyene nis-bet ederek nakletmek. Ait ve mensup kılmak. Çoğaltmak.

نَمَى الحديثُ ـــِــ نَمَاءً و نُمِيًّا

Yerini değiştirdi. (—ilâ) : Dağa çıktı. Bağlandı, mensup oldu.

انْتَمَى

Canlı.

النَّامى

Halk. Üzüm dalı.

النَّامِية (ج) نوَامٍ

Örnek, numune.

النَّموذَج (ج) نَمُوذَجات و نَمَاذِج