Su çekilmek. Azalmak. Tükenmek. (— an) : Sıyrılmak. — Uzak olmak.

نَضَبَ الماءُ نُضوبًا

Olmak, olgunlaşmak. Pişmek. Sağlam olmak.

نَضِجَ ـــَــ نَضْجاً نُضْجًا و نِضَاجًا

Sızmak, Akıtmak. Ağaç tomurcuklanmak. (— o) : Islatmak. Serpmek. Susuzluğunu gidermek. Sulamak. Su taşımak.

نَضَح ـــَــ نَضْحًا

Su puskürtme âleti.

المِنْضَحَة (ج) مَنَاضِحُ

Üzerinde : su taşınan hayvan. Yağmur.

النَّاضِحُ (ج) نَواضِحُ

Su. Ekni. Sıvı esans.

النَّضْح (ج) نُضوحٌ و أنْضِحَةٌ

Su püskürtme : ve sulama âleti.

النَّضَّاحَة

Su fışkır. mak. (— o) : Islatmak.

نَضَخَ الماءُ ـــَــ نَضْخًا و نُضُوخًا

Su v.b. fışkırtma : âleti.

المِنْضَخَة

Eklemek, : yanyana getirmek, dizmek.

نَضَدَ الشىءَ ـــِــ نَضْدًا

Sehpa, masa.

المِنْضَدَة (ج) مناضد

Güzel ve parlak olmak. (— o): Güzelleştirmek.

نَضَرَ ـــُــ نُضُورًا و نَضْرَة

(=)

نَضِرَ ـــَــ نَضَرًا

S.m.

فهو نَضِرٌ و أنْضَرُ و هى نَضِرَةٌ ونَضْرَاء

(=)

نَضُرَ ـــُــ نَضارَة

S.müş.

فهو نَضِيرٌ

Hâlis, katkısız. Altın.

النُّضَار

Kalıba dökülmüş : altın. Güzellik, parlaklık.

النَّضْرَة

Az şey. Sonuncu.

النُّضَاضَة

Atış musabakasını kazanmak.

نَضَلَهُ ـــُــ نَضْلاً

Zayıflamak.

نَضِلَ ـــَــ نَضْلاً

Müdafaa etti. Korudu. Atış müsabakası yaptı.

نَاضَلَ عنه

Net ve parlak olmak. Şiş inmek. (— o) : Geçmek. Soymak. Atmak. (—min) : Çıkarmak.

نَضَا اللَّؤنُ ـــُــ نَضْوًا

Zayıf hayvan. : Eski. Gem başlığı.

النِّضْو (ج) أنْضَاء