Çok kızmak, hiddetlemek.

γσήσΚσ έαΗδπΗ άάάυάά γσήϊΚπΗ

Menfur olmak.

γσήυΚσ Εαμ ΗαδΗΣ άάάυάά γσήσΗΚσΙπ

Cahiliyye devrinde olduğu gibi bir kimsenin, vefatından sonra babasının zevcesiyle evlenmesi.

ΗαγσήϊΚυ

Maydanoz.

ΗαγσήϊΟυζδΣ

Şiddet.

ΗαγσήϊΨυ

İnce uzun adam.

ΗαΓγσήυψ ζ εμ γσήψΗΑυ

Bakmak. (–o): Batırmak, daldırmak. Kaba makla taşı atıp όzerine onu örtecek kadar su koymak. Eliyle sόt iηirmek.

γσήσασευ άάάυάά γσήϊαΗπ

Kabın dibi. Çölde su azaldığı vakit kabın dibine koydukları taştır ki herkes bu taşı örtecek kadar su iηer.

ΗαγσήϊασΙ (Μ) γυήσαρ

Göz.

ΗαγυήϊασΙ (Μ) γυήσα