Ağzından atmak, püskürmek. |
مَجَّ الماءَ أو الشَّرابَ مِنْ فيه و مَجَّ به ـــُــ مَجًّا |
Ağızdan, çıkarılan, atılan. |
المُجَاجُ |
Şerefli, faziletli ve seçkin olmak |
مَجُدَ فلان ـــُــ مجادة |
S.müş. |
فهو مجيد (ج) أمْجَادٌ |
Övdü, tazim etti. Çok verdi |
أمْجَدَهُ |
Şerefli, hayırlı, |
الماجدُ |
Asalet, şeref. |
المَجْدُ |
Allahın isimlerinden. Asil şerefli. |
المَجِيدُ |
Mecûsi yaptı. |
مَجَّسَه |
Aya, güneşe ve ateşe tapanlar. |
المَجوس |
Mecûsilerin taptığı ateşe bakan kâhin. |
المَجُوسِىُّ |
Hurma ve sütten yapılan tatlı. |
المَجيعُ |
|
المَجَلَّة انظر : (ج) ل ل |
Sert ve katı olmak.Utanmaz olmak.Ciddi ile şakayı birbirine karıştırmak. |
مَجَنَ الشىءُ ـــُــ مُجونًا |
Bedava. Yeteri kadar çok. |
المَجَّانُ |