|
Göğsüne yumruk vurmak. |
áóßóÒóåõ ÜÜÜõÜÜ áóßúÒðÇ |
|
Alçak. Ahmak, aciz. Küçük çocuk. |
ÇááøõßóÚõ |
|
Boks. |
ÇáãáÇßóãÉ |
|
Boksör. |
ÇáãõáÇßöãõ |
|
Zor konuşmak, dili dolaşık olmak. Yabancı olduğu için Arapça’yı güç ve hatalı konuşmak. |
áóßöäó ÝáÇäñ ÜÜÜóÜÜ áßóäðÇ æ áõßúäóÉð |
|
S. m. |
Ãáßä æ åì áßäÇÁ (Ì) áõßúäñ |
|
1) Başlangıç edatı: Cümlelerden önce bulunur. |
áßöäú |
|
2) Atıf edatı: Kelimelerden önce bulunur: “Fakat, ancak, lâkin.” |
|
|
1) Çok defa istidrak edatıdır: Kendinden sonra gelen kısmın, önce gelen kısma aykırı olduğunu ifade eder: “Fakat, lâkin.” |
áßöäøó |
|
2) Te’kit ifade eder. |
|
|
Muzarii cezmedip manâsını olumsuz, zamanını mazi kılan bir edat. |
áóãú |