Devamlı ve sabit olmak. Sert ve katı olmak. (-bi): Yapışmak. –Kıtlık olmak. (-o): Akrep sokmak. |
áóÒóÈó ÇáÔìÁõ ÜÜÜõÜÜ áõÒõæÈðÇ |
Birbirine girmek, sıkışmak. |
áóÒõÈó ÇáÔìÁõ áóÒúÈðÇ æ áõÒõæÈðÇ |
Dar yol. |
ÇáöøáÒúÈ |
Yapışkan ve elâstikî olmak. (-bi): Yapışmak. Buluşmak. Düşkün ve tutkun olmak. |
áóÒöÌó ÇáÔìÁõ ÜÜÜóÜÜ áóÒóÌðÇ æ áõÒõæÌðÇ æ áõÒõæÌÉð |
Bağlamak, birleştirmek. Beraber kılmak. Yaklaştırmak. Sıkıştırmak. Kapıyı kapamak. Yaralamak. Mecbur etmek. |
áóÒøóåõ ÜÜÜõÜÜ áóÒøðÇ æ áóÒóÇÒðÇ |
Kapı dayağı. |
ÇááøöÒÇÒ |
Takılmak, yapışmak. Sarılmak. |
áóÒöÞó ÇáÔìÁõ ÈÇáÔìÁ ÜÜÜóÜÜ áõÒõæÞðÇ |
Yakı. |
ÇááÇøóÒõæÞ |
(=) |
ÇááøóÒúÞÉ |
Devamlı ve sabit olmak. (-min): Meydana gelmek. Gerekmek. (-o): Üzerine gerekli olmak. Devam etmek. Yakasına sarılmak. |
áóÒöãó ÇáÔìÁõ áõÒõæãðÇ |
Kendine gerekli kıldı, yüklendi. Muayyen bir vergi karşılığında devletin arazisini kullandı. |
ÇáúÊóÒóãó ÇáÔìÁó |
Gerekli saydı. Gerektirdi: |
ÇÓúÊóáúÒóãó ÇáÔìÁó |
Yakaya yapışan; devamlı olup ayrılmayan. |
ÇááøöÒÇã |
Bir askeri rütbe. |
ÇáãõáÇÒöã |
Vergi karşılığında devlet arazisini kullanan, imtiyaz sahibi. |
ÇáãõáúÊóÒöã |
Mengene. |
ÇáãöáúÒóã (Ì) ãáÇÒã |
Forma. |
ÇáãóáúÒãÉ |