Yazmak. Nikah kıymak Dikmek Bağlamak Gerekli ve farz kılmak

كَتَبَ الكتابَ ـــُــ كَتْبًا و كِتَابًا و كِتابةً

Yazı öğretti İyi yazar buldu Yazdırdı

أكْتَبَه

Mektuplaştı Köle sahibi kölesi ile muayyen bir meblağı ödedikten sonra hür olması üzerine anlaştı

كاتب صديقَه

Kendini yazdırdı, kaydoldu.(-o): İstinsah etti

اكْتَتَبَ

Toplandılar

تَكَتَّبُوا

Yazar

الكاتب (ج) كُتَّاب كَتبة

Kitap. Mektup Kur’an, Tevrat, İncil Hüküm Ecel Kader

الكِتاب (ج) كُتُب

Sıbyan mektebi

الكُتَّاب (ج) كتَّاتِيبُ

Asker, bölük, alay

الكَتِيبَة

Kütüphane Kitap satış yeri

المَكْتَبَة

Omuz başı

الكَتَدُ (ج) أكتاد و كُتود

Hepsi.

أكتع

m.(=)Cariye.

الكَتْعاءُ

Omuz Destek, direk

الكَتِفُ (ج) أكتاف

(=)

الكِتْفُ (ج) أكتاف

Kapı sürgüsü

الكَتِيفُ (ج) كُتُفٌ

Topladı Yuvarladı.

كَتَّلَهُ

Kısa adımlarla yuvarlanır gibi yürüdü Tek görüş üzerine toplandılar

تَكَتَّلَ

Toplu şey Bir görüş üzerine birleşmiş topluluk

الكُتْلَة (ج) كُتَلٌ

Kataloğ

الكَتَلوج

Kap, suyu tutmak.(-o):Gizlemek, örtmek

كَمَّ السِّقَاءُ ـــُــ كِتامًا و كُتُومًا و كَتْماً و كِتْمَانًا

s.m.

كاتمٌ و كَتَّام و كَتَّامةٌ و كَتُوم

Gizli

الكاتِمُ

Sekreter

كاتم السِّرِّ

Keten bitkisi. Yosun İs

الكَتَّانُ