Yüzü koyun düşürmek Yere çarpmak

ßóÈøóåõ áæÌåå æ Úáì æÌåå ÜÜÜõÜÜ ßóÈøðÇ

Yöneldi, meşgul oldu.(-li): Eğildi Yüzü koyun yere düştü, yere vuruldu Uzun zaman yere baktı

ÃßóÈøó Úáì ÇáÔìÁ

(o):Yumakladı.Kebap yaptı

ßóÈóøÈó

Yumak Ağırlık Topluluk Hücum Veba Köfte

ÇáßõÈøóÉ

Köfte

ÇáßõÈóíúÈóÉõ

Kızmak, rezil etmek Geriye atmak Hırs veya şehvetini yenmek

ßóÈóÊó ÝáÇäñ ÝáÇäðÇ ÜÜÜöÜÜ ßóÈúÊðÇ

Hayvanı, arabayı durdurmak.(-o an): Vazgeçirmek, geri çevirmek

ßóÈóÍó ÇáÏÇÈÉó ÜÜÜóÜÜ ßóÈúÍðÇ

Fren

ÇáßóÈøóÇÍóÉõ

Ciğerine vurmak Sıkıştırmak, zahmet vermek Yönelmek, kastetmek

ßóÈóÏóåõ ÜÜÜõÜÜ ßóÈúÏðÇ

Güçlüğe göğüs gerdi

ßÇÈóÏó ÇáÇãÑó

Turunç

ÇáßóÈøóÇÏõ

Başlıklı kürk

ÇáßóÈõøæÏõ (Ì) ßÈÇÈíÏ

Meşakkat, güçlük

ÇáßóÈóÏõ

Ciğer. Ortası Çoğu

ÇáßóÈöÏõ (Ì) ÃßÈÇÏ æ ßõÈæÏ

Kendisine sefer edilip gidilir

ÊõÖÑÈ Åáíå ÃßÈÇÏõ ÇáÇÈá

Yaşlanmak

ßóÈöÑó ÇáÑÌáõ Ãæ ÇáÍíæÇä ÜÜÜóÜÜ ßöÈóÑðÇ

S.müş.

Ýåæ ßóÈíÑ (Ì) ßöÈÇÑ æ ßõÈóÑóÇÁ æ åì ßÈíÑÉ (Ì) ßöÈóÇÑ

Büyük olmak, gövdeli olmak.(-alâ): Ağırına gitmek, zoruna gitmek

ßóÈõÑó ÜÜÜõÜÜ ßöÈóÑðÇ æ ßõÈúÑðÇ æßóÈóÇÑÉ

S.müş. 

Ýåæ ßÈíÑñ æ ßõÈóÇÑñ (Ì) ßöÈÇÑ

Büyük doğurdu.(-o): Büyük gördü

ÃßúÈóÑóÊö ÇáãÑÃÉ

Büyüklük ve yaş hususunda boy ölçüştü.(-o,alâ): İnkar edip galebe çaldı.(-fi) İnat etti

ßÇÈóÑ ÝáÇäñ ÝáÇäðÇ

Malı elinden zorla alındı

ßõæÈöÑó Úáì ãÇáå

Büyüttü Büyük gördü Allahû Ekber dedi

ßóÈøóÑó ÇáÔìÁó

Büyüklendi

ÊóßÇÈóÑó

Kibirlendi Hakkını kabul etmedi

ÊóßóÈøóÑ

(=)(-o):Büyük gördü

ÇÓúÊóßúÈóÑó

Büyük Başkan Büyük dede

ÇáßÇÈöÑõ

Çok iri Büyük

ÇáßõÈóøÇÑõ

Büyüklenme Zorbalık Büyük günah Bir şeyin çoğu

ÇáßöÈúÑõ

Büyüklük Zorbalık Boyun eğmemek Hüküm ve iktidar

ÇáßöÈúÑöíÇÁõ

Büyük günah

ÇáßóÈíÑóÉõ (Ì) ßÈÇÆÑõ

Allahın isimlerinden Büyüklenen

ÇáãõÊóßóÈøöÑõ

Kükürt Halis altın ve gümüş

ÇáßöÈúÑöíÊ

Kuyuyu toprakla örtmek.(-alâ):Sıkıştırmak.(-o,alâ):Hücum etmek, kuşatmak Kakül alnına sarkmak.(-o,fi):Başını saklamak

ßóÈóÓó ÇáÈÆÑóæ äÍæóåÇ ÜÜÜöÜÜ ßóÈúÓðÇ

Karabasan, kabus

ÇáßÇÈæÓ

Pompa Ciltlenen Kitap, pamuk, yün vb Sıkma aleti Pres

ÇáßÈøóÇÓ

Elektrik sigortası

ÇáßõÈúÓ

Miladi takvimden şubat ayına bir gün ilave edilen ve dört yılda bir tekerrür eden sene

ÇáßóÈíÓóÉ

Kapsül

ÇáßóÈúÓõæáÉ

Koç Bahçe kapısına konan büyük taş Mancınık

ÇáßóÈúÔ

Kepçe

ÇáßóÈúÔÉ

Yüzüstü yere çarptı Alt-üst etti Karıştırdı Uçuruma yuvarladı Etrafını toparladı

ßóÈúßóÈó ÝáÇäðÇ

Bağlamak Hapsetmek Borcu tehir etmek Eli ile sımsıkı tutmak

ßóÈóáó ÇáÇÓíÑó ÜÜÜöÜÜ ßóÈúáÇð

Bağ Kablo.

ÇáßóÈúá (Ì) ÃßúÈõáñ æ ßõÈæáñ æÃßÈÇá

Küçük oda, kabine

ÇáßóÈöíäóÉ (Ì) ßóÈóÇÆä

Hayvan kapaklanıp düşmek İnsan tökezlemek Çakmak ateş çıkarmamak İsabet etmemek Yüzünün rengi değişmek Kararmak Kurumak Toz kalkmak.(-o): Ateşi külle örtmek

ßóÈÇ ÇáÍíæÇäõ ÜÜÜõÜÜ ßóÈúæðÇ æ ßõÈõæøðÇ

Yüzü koyun düşmek. Tereddüt geçirmek

ÇáßóÈúæÉ

Buhurdanlık

ÇáßõÈúæÉ