Kesmek

ÞóÕóÈó ÇáÔìÁó ÜÜÜöÜÜ ÞóÕúÈðÇ

Sırt Bağırsak Böğür Kiriş

ÇáÞõÕúÈõ (Ì) ÃÞúÕÇÈñ

Kamış Kamış gibi içi boş ve boğumlu bitki Yer altındaki su yolu El, parmak ve ayak kemikleri Simli şerit

ÇáÞóÕóÈõ

Saç buklesi

ÇáÞóÕúÈóÉõ (Ì) ÞóÕóÈÇÊñ

Kamış gibi bitkilerde iki boğum arasında kalan kısım İlikli kemik Parmak kemiği Buruna takılan altın halka Kasaba Köşk Kale içi 3,55 metrelik bir uzunluk ölçüsü

ÇáÞóÕóÈóÉõ (Ì) ÞóÕóÈ æ ÞóÕóÈÇÊñ

Kasap Ney yapan

ÇáÞóÕóøÇÈõ

Yol Düz olmak Kaside söylemek. (-li,ila):Yönelmek, kastetmek .(-fi):Mutedil davranmak Adaletle hükmetmek İsraf etmemek.(-o):Kesmek

ÞóÕóÏó ÇáØÑíÞõ ÜÜÜöÜÜ ÞóÕúÏðÇ

İfrat ve tefritten sakındı İsraf etmedi Normal kiloda oldu Kaside söyledi

ÇÞúÊóÕóÏó Ýì ÃãÑå

Orta, doğru Normal kiloda Karşı, karşısı Az

ÇáÞóÕúÏõ

Yedi veya daha fazla beyitten meydana gelen şiir İlikli kemik.Kırık mızrak

ÇáÞóÕöíÏõ æ ÇáÞóÕíÏÉ (Ì) ÞÕÇÆÏõ

Kalay

ÇáÞóÕúÏöíÑõ

Aciz kalmak Geri durmak Hedefe ulaşamamak Eksik gelmek

ÞóÕóÑó Úä ÇáÇãÑ ÜÜÜõÜÜ ÞõÕõæ Ñð

Kısaltmak Sıkmak.Rengi gidermek veya hafifletmek.Dört rek'atlı namazı iki kılmak .Saçların ucundan almak.Men'etmek.(-o ala): Bir hududa vardırıp bırakma Has kılmak.

æ Ü ÇáÔìó ÜÜÜöÜÜ ÞóÕúÑðÇ

Kısa olmak

ÞóÕõÑó ÇáÔìÁõ ÜÜÜóÜÜ ÞóÕúÑðÇ æ ÞöÕóÑðÇ æ ÞóÕóÇÑóÉ

s. müş.

Ýåæ ÞÕíÑñ (Ì) ÞöÕóÇÑñ æ ÞóÕóÑóÇÁõ æ åì ÞÕíÑÉ (Ì) ÞöÕóÇÑñ æ ÞöÕóÇÑóÉñ

Yapabileceği halde yapmadı.(-o): Kısa yaptı

ÃÞúÕóÑó Úä ÇáÔìÁö

Yapamadı tembellik etti, ihmal etti Az verdi Kısa yaptı Kısalttı

ÞóÕøóÑó ÝáÇäñ Ýì ÇáÇãÑ

Yetindi.(-o):Kısalttı.

ÇÞúÊóÕóÑó Úáì ÇáÔìö

Aciz kaldı, yapamadı Kısa göründü Önemsiz oldu, küçüldü Gölge çekildi

ÊÞÇÕóÑó Úä ÇáÇãÑö

Utangaç Rüşt çağına varamamış kız

ÇáÞóÇÕöÑóÉõ

İşin varacağı sonuç Tek çare

ÇáÞõÕÇÑõ

(=)

ÇáÞõÕÇÑóì

Köşk Kısaltma, kasır Sonuç

ÇáÞóÕúÑõ (Ì) ÞÕæÑñ

Kasarcı Çamaşırcı

ÇáÞóÕøÇÑõ

Çalışmayan evde yaşayan kadın Haramdan korunan,örtük kadın Has oda Tülle ayrılmış gerdek köşesi

ÇáãóÞúÕõæÑÉõ (Ì) ãÞúÕõæÑÇÊ æ ãÞÇÕíÑ æ ãÞÇÕöÑõ

Atın gebeliği belirmek.(-o):Kesmek İzini takip etmek Hikaye etmek, anlatmak

ÞóÕøóÊ ÇáÝÑÓõ ÜÜÜõÜÜ ÞóÕøðÇ

Cezasını çekti, borcunu vermek için teslim oldu.(-o): Namına kısas yaptı

ÃÞóÕøó ÝáÇäñ ãä äÝÓå

Ödeşti 

ÞóÇÕøóå

Kısas hakkını aldı. Takip etti.(-o alâ): Hikaye etti, anlattı

ÇÞúÊóÕøó

Küçük hikaye

ÇáÇõÞúÕõæÕóÉõ (Ì) ÇÞóÇÕöíÕõ

Vakayı anlatan Hikaye yazan ve söyleyen Kıssacı vâiz

ÇáÞÇÕøõ (Ì) ÞõÕóøÇÕñ

Bazı suçlarda suçlunun yaptığı cinayetin benzeri cezayı görmesi 

ÇáÞöÕóÇÕõ

Rivayet, hikaye İz

ÇáÞóÕóÕõ

Hikaye yazan Haber nakleden

ÇáÞóÕøóÇÕ

Hikaye Cümle.Söz parçası Vaka, haber Durum

ÇáÇÞöÕøóÉ (Ì) ÞöÕóÕñ

Makas

ÇáãöÞóÕõø (Ì) ãóÞÇÕø

Yudumlamak, yudumlayarak içmek Geviş getirmek(-o): Dövmek Tahkir etmek .Değirmen buğdayı kırmak .Biti tırnaklarıyla öldürmek. Yuvasına çekilmek

ÞóÕóÚó ÇáÑÌáõ Ü ÞóÕúÚðÇ

Çanak

ÇáÞóÕúÚóÉõ (Ì) ÞöÕóÇÚñ æ ÞöÕóÚñ

Gök Şiddetle gürlemek Yeme, içme ve eğlenceye dalmak(-o): Kırmak. 

ÞóÕóÝó ÇáÑøóÚúÏõ ÜÜÜöÜÜ ÞóÕúÝðÇ æ ÞóÕöíÝðÇ

Kalabalık bir şekilde toplandılar

ÊóÞóÇÕóÝó

Süratle kesmek

ÞóÕóáó ÇáÔìÁó

Giyotin

ÇáãöÞúÕóáóÉõ (Ì) ãÞÇÕöáõ

Geri dönmek.(-o): Kırmak Mahvetmek, öldürmek

ÞóÕóãó ÝáÇäñ ÜÜÜöÜÜ ÞóÕúãðÇ

Basamak Derece Misvak kırıntısı

ÇáÞóÕúãóÉõ

Uzaklaşmak

ÞóÕóÇ Úäå ÜÜÜõÜÜ ÞóÕæðÇ æ ÞõÕõæðøÇ

(=)

ÞóÕöìó Úäå ÜÜÜóÜÜ ÞóÕðÇ æ ÞóÕÇÁð

Uzaklaştırdı Sonuna ulaştı

ÃÞúÕóì ÇáÔìÁó

Son hududuna vardı Derinliğine inceledi Teftiş etti.

ÊóÞóÕøóì ÇáãßÇäó

Sonuna kadar araştırdı

ÇÓúÊóÞúÕóì ÇáÇãÑó

Uzak

ÇáÃÞúÕóì (Ì) ÃÞÇÕò

(=)

ÇáÞÇÕì æ ÇáÞÇÕöíóÉõ

(=)Kulağının ucu kesilmiş deve

ÇáÞóÕúæóÇÁõ

m.Uzak Vadi kenarı Son nokta

ÇáÞõÕúæóì