Karıştırmak. Bozmak. Zehir katmak, zehirlemek. (-bi): Bulaştırmak. (-o): İncitmek. Parlatmak. |
ÞóÔóÈó ÇáÔìÁ ÈÇ áÔìÁ ÜÜÜöÜÜ ÞóÔúÈðÇ |
Pas. Atılan yemek artığı. Zehir. |
ÇáÞöÔúÈõ (Ì) ÃÞúÔóÇÈñ |
Yeni. Temiz. |
ÇáÞóÔíÈõ (Ì) ÞõÔõÈñ |
Kabuğunu soymak. |
ÞóÔóÑó ÇáÔìÁ ÜÜÜõÜÜ ÞóÔúÑðÇ |
Kızıl tenli. |
Ýåæ ÃÞúÔóÑõ æ åì ÞÔÑÇÁó |
Soyundu. |
ÇÞõÊóÔóÑó |
Yılan derisi. |
ÇáÞõÔóÇÑ |
Kabuk. Giyecek. |
ÇáÞöÔúÑõ (Ì) ÞõÔËæ Ññ |
Kurumak. Devşirmek. İnsanların attığını yemek. İyi hâl sahibi olmak. (-o): Tırmalayıp parçalamak. Silip süpürüp temizlemek. |
ÞóÔøó ÇáäøóÈÇÊõ ÜÜÜõÜÜ ÞóÔøóÇ |
Kötü hurma. Süprüntü. Buğday v.b. kabuğu. |
ÇáÞóÔøó |
Süpürge. |
ÇáãóÞóÔóÉ |
Açmak. Soymak. Rendeleyip düzeltmek. Dövmek. |
ÞóÔóØ ÇáÔìÁ Úä ÇáÔìÁ Ü ÞóÔúØðÇ |
Rüzgâr bulutu açmak. Karanlığı gidermek. Dağıtmak, yok etmek. |
ÞóÔóãÊö ÇáÑøóíÍõ ÇáÛóÓíãõ ÜÜÜóÜÜ ÞóÔúãðÇ |
Hafif buz tabakası. Hamam süprüntüsü. |
ÇáÞóÔúÚõ |
Deri çadır. Kuru, eski deri parçası. Kuru çamur parçası. Kese Deri sergi Bulut parçası |
ÇáÞóÔúãóÉõ (Ì) ÞöÔóÇÚñ æ ÞöÔóÚñ |
Titredi Yer kurak kaldı |
ÇÞúÔóÚóÑøó ÌáÏõå |
İri, yaşlı Savaş Ölüm Belâ Sırtlan Örümcek Karınca yuvası. |
Ããøõ ÞóÔúÚóã |
Derideki sertlik, yarık ve kir |
ÇáÞóÔóÝ |
Kabuğunu soymak |
ÞóÔóÇ ÇáÚõæÏó æ ÛíÑóå ÜÜÜõÜÜ ÞóÔúæðÇ |