Düşünmek, tefekkür etmek.

ÝóßóÑó Ýì ÇáÃãÑ ÜÜÜöÜÜ ÝóßúÑðÇ

(=)

ÃÝúßóÑó Ýì ÇáÃãÑ

(=) (-o): Hatırlattı.

ÝóßóøÑó

Hatırladı. (-o): Kafasını çalıştırdı.

ÃÝúÊóßóÑó Ýì ÇáÃãÑ

(=)

ÊÝóßóøÑó Ýì ÇáÃãÑ

Tefekkür. Bir meselenin halli için kafa çalıştırma.

ÇáÊøóÝúßöíÑõ

Tefekkür. Görüş. İhtiyaç. Alâka.

ÇáÝößúÑõ (Ì) ÃÝßÇÑñ

Tefekkür. Düşünce. Tasavvur.

ÇáÝößúÑóÉõ (Ì) ÝößóÑñ

Düşünce, fikir.

ÇáÝößúÑóì (Ì) ÝößúÑóíÇÊñ

Not defteri.

ÇáãöÝúßóÑóÉ

Parçalamak, ayırmak. Para bozmak. Çözmek. Serbest bırakmak. Kurtarmak. Çenesini açıp ilâç koymak. İdgamı bozmak.

Ýóßøó ÇáÔìÁ ÜÜÜõÜÜ ÝóßðÇ

Ayrıldı, çözüldü. Mafsal çıktı.

ÇäÝóßøó

Çözüldü. Zayıfladı.

ÊÝóßøóßó

Ahmak. İhtiyar.

ÇáÝóÇß

Esir ve rehini kurtarmak.

ÇáÝößÇßõ

Çene. Damak.

ÇáÝóßøó (Ì) Ýõßõæßñ

Tornavida.

ÇáãöÝóß (Ì) ãÝÇß

Şakacı ve sempatik olmak. (-min): Hayret etmek.

Ýóßöåõ ÜÜÜóÜÜ ÝóßóåðÇ æ ÝóßóÇåóÉð

S. müş.

Ýåæ Ýóßöåñ æ ÝÇßöåñ

Meyve getirdi. Güzel sözlerle eğlendirdi.

Ýóßóåó áÞæ ã

Meyve yedi. Pişman oldu. (-min): Şaştı. (-bi): Faydalandı, tattı. Gıybet etti.

ÊÝßúåó

Şaşılacak şey.

ÇáÃÝúßóåóÉõ (Ì) ÃäÇßíåõ

Rahat, müreffeh.

ÇáÝÇßöåõ

Meyveci.

ÇáÝÇßöåÇäì

Meyve. Tatlı.

ÇáÝÇßöåóÉõ (Ì) ÝæÇßöåõ

Meyveci.

ÇáÝÇßöåìø

Şaka. Eğlenceli söz.

ÇáÝõßÇåóÉõ

Müreffeh. Şakacı.

ÇáÝóßöåõ

Şaka. Eğlenceli söz.

ÇáÝóßöåóÉõ