Çocuk düşürmek. (-o): Yontmak, genişletmek. Dövmek.

ÝóØóÍóÊ ÇáãÑÃÉõ ÈÇ áæáÏ ÜÜÜóÜÜ ÝóØúÍðÇ

Büyük sel.İri, şişman.Allâme. İnsan yaratılmadan önceki zaman.

ÇáÝöØóÍúáõ (Ì) ÝóØóÇÍöáõ

Yarıp çıkmak. İcad etmek, keşfetmek. Yaratmak. Hamuru mayası gelmeden ekmek yapmak.

ÝóØóÑó ÇáÔìÁ ÜÜÜõÜÜ ÝóØúÑðÇ

Orucu açtı. İftar vaktine ulaştı. Sabah yemeği yedi. (-o): Orucu bozdu.

ÃÝúØóÑó

Yarıldı.

ÇäÝØóÑó

Çatladı, yarık yarık oldu.

ÊóÝøóÊóÑó ÇáÔì

Yarık.

ÇáÝØúÑõ (Ì) ÝõØõæ Ññ

İftar. Koruk tanesi.

ÇáÝöØúÑõ

Koruk. Mantar.

ÇáÝõØúÑõ (Ì) ÃÝØÇÑ æ ÝõØæÑ

Fıtır sadakası. Yaratılış. Yaratılıştaki temiz ve salim durum.

ÇáÝöØúÑóÉõ (Ì) ÝöØúÑñ

Akl-i selim.

ÇáÝØÑÉ ÇáÓáíãÉ

İftarlık. Sabah yemeği.

ÇáÝõØõæÑõ

Pişmemiş, ham.

ÇáÝóØöíÑõ

Çörek, börek.

ÇáÝóØöíÑóÉõ (Ì) ÝØÇÁÜÑ

Balyoz, külünk.

ÇáÝöØøóÈÓõ

Kesmek. Sütten kesmek.

ÝóØóãó ÇáÚõæ Ïó Ãæ ÇáÍóÈúáó ÜÜÜóÜÜ ÝóØúãóÇ

Sütten kesme.

ÇáÝöØóÇãõ

Sütten kesilmiş.

ÇáÝóØöíãõ

Fâtimî halifeleri.

ÇáÝóæóÇØöãõ

Anlamak, bilmek.

ÝóØóäó ÇáÃãÑ ÜÜÜöÜÜ ÝöØúäóÉð

Anlayışlı ve zeki olmak.

ÝóØöäó ÜÜÜóÜÜ ÝóØóäðÇ æ ÝöØúäóÉð æÝóØóÇäóÉð

Dikkat etmek.

æ Ü ááÂóãÑ ö æ Èå Åáíå

Zekâ, anlayış.

ÇáÝóØóÇäÉõ

(=) Maharet.

ÇáÝöØúäóÉõ (Ì) ÝöØóäñ