|
Söz veya iş çok çirkin olmak. Had ve ölçüyü aşmak. |
ÝóÍóÔó ÇáÞóæáõ æ ÇáÝÚáõ ÜÜÜõÜÜ ÝóÍÔðÇ |
|
Çirkin iş yaptı, çirkin söz söyledi. |
ÃÝúÍóÔó |
|
Çirkin iş yapan, çirkin söz söyleyen. Yüz kızartıcı iş ve söz. |
ÇáÝóÇÍöÔóÉõ (Ì) ÝóæóÇÍöÔõ |
|
Çirkin, yüz kızartan söz ve iş. |
ÇáÝõÍúÔõ |
|
(=) |
ÇáÝóÍúÔøÇÁõ |
|
Bağırtlak kuşu v.b. yumurtlamak için kendisine yer yapmak. (-an) : Bir şeyi derinliğine incelemek. (-o) : Kazmak. Meydana çıkarmak. Muayene etmek. Anlamak için üzerine eğilmek. |
ÝóÍóÕóÊö ÇáÞóØóÇÉñ ÜÜÜóÜÜ ÝóÍúÕðÇ |
|
Folluk. |
ÇáÃÝúÍõæÕõ (Ì) ÃÝÇÍíÕ |
|
Gamze. |
ÇáÝóÍúÕóÉõ |
|
İş büyüdü, güçleşti. Ağaç meyveden kesildi. Hurma erkekleşti. |
ÇÓúÊóÝúÍóáó ÇáÃãÑõ |
|
Erkeklik. |
ÇáÝöÍÇáóÉõ |
|
Erkek hurma ağacı. |
ÇáÝõÍøóÇáõ (Ì) ÝóÍÇÍöíáõ |
|
Erkek ve kuvvetli hayvan. Döl hayvanı. |
ÇáÝóÍáõ (Ì) ÝõÍæáñ æ ÃÝúÍõáñ |
|
Şiir ve ilmin üstün kişileri, ileri gelenleri. |
ÝõÍæáõ ÇáÔøóÚÑö Ãæ ÇáÚöáã |
|
Çocuğun ağlamaktan sesi ve nefesi kesilmek. Susmak, cevap verememek. |
ÝóÍóãó ÇáÕÈöìø ÜÜÜóÜÜ ÝóÍúãðÇ æ ÝõÍõæ ãðÇ |
|
Karanlığa girdi. (-o) : Ağıt çocuğun sesi ve nefesini tıkadı. Hasmı susturdu, cevaptan âciz bıraktı. Faaliyetini engelledi. |
ÃÝúÍóãó |
|
Ağaç kömür oldu. (-o) : Kömür yaptı. Siyahlaştırdı. |
ÝóÍøóãó |
|
Simsiyah. |
ÇáÝÇÍöãõ |
|
Kömürcü. |
ÇáÝóÍøóÇãõ |
|
Kömür. |
ÇáÝóÍúãõ (Ì) ÝöÍóÇãñ æ ÝõÍõæãñ |
|
Taş kömürü. |
ÇáÝÍã ÇáÍÌÑìø |
|
Simsiyah. |
ÇáÝóÍöíãõ |
|
Söyleyenin sözden kastettiği mana. |
ÇáÝóÍúæóì (Ì) ÝóÍóÇæò æ ÝóÍóÇæóì |
|
Süzülmemiş bal. |
ÇáÝóÍúæóÉõ |
|
Üveyik kuşu. |
ÇáÝóÇÍöÔóÉõ (Ì) ÝæÇÎÊ |