Deve salgını, vebası. Bez, beze. |
ÇáÛõÏøóÉõ (Ì) ÛõÏóÏñ æ ÛóÏóÇÆÏõ |
Ur. |
ÇáÛõÏóÏóÉõ |
Göl suyu içmek.(-o) : Ahdi bozmak, sözünde durmamak. |
ÛóÏóÑó ÇáÑÌáõ ÜÜÜöÜÜ ÛóÏúÑðÇ |
Terk etti, bıraktı. |
ÛÇÏóÑóåõ |
Geçilmesi güç taşlık ve engebeli yer. Nehirde su çekilince kalan cıvık çamur. |
ÇáÛóÏóÑõ (Ì) ÃÛúÏÇÑ |
Bakıyye. |
ÇáÛõÏúÑóÉõ ÇáÛóÏúÑóÉ |
Göl. |
ÇáÛóÏöíÑõ (Ì) ÛõÏõÑñ æ ÛõÏúÑñ æ ÛõÏúÑóÇäñ |
Bitki parçası. Saç örgüsü. |
ÇáÛóÏöíÑóÉ (Ì) ÛóÏÇÆÑ |
Çok vermek. |
ÛóÏóÝó áå Ýì ÇáÚØÇÁ ÜÜÜõÜÜ ÛóÏúÝðÇ |
Kuzgun kargası. |
ÇáÛõÏóÇÝ (Ì) ÛöÏúÝÇä |
Nimet, refah. |
ÇáÛóÏóÝ |
Su çok olmak. Sağanak yağmur yağmak. Kaynaktan bol su çıkmak. Bolluk ve bereket olmak. |
ÛóÏóÞóÊö ÇáÃÑÖõ ÜÜÜöÜÜ ÛóÏúÝðÇ |
Bol su. |
ÇáÛóÏóÞõ |
Yumuşak, güzek çocuk. Cömert insan. İyi koşan at. Müreffeh hayat. |
ÇáÛóíúÏóÇÞõ |
Uyku. Imızganma. |
ÇáÛóÏóä |
Kuşlukta gitmek. Gitmek. Erken davranmak. Olmak. |
ÛóÏÇ ÜÜÜõÜÜ ÛõÏõæðøÇ |
Kahvaltı etmek. Yemek yemek. |
ÛóÏöìó ÜÜÜóÜÜ ÛóÏðÇ æ ÛóÏóÇÁó |
Yağmur bulutu. Sabah yağmuru. |
ÇáÛóÇÏöíÉ (Ì) ÛóæóÇÏò |
Yarın. Beklenen gün. |
ÇáÛóÏõ |
Kahvaltı. Öğle yemeği. |
ÇáÛóÏóÇÁ (Ì) ÛóÏóæÇÊ |
Tan yeri ağarmasından güneş doğuncaya kadar olan zaman. |
(ÇáÛóÏÇÉ) : (Ì) ÛÏóæÇÊ |
(=) |
(ÇáÛõÏúæÉ) : (Ì) æÛõÏõæø |