Vasiyet edip yerine getirilmesini istemek. (-o) : bilmek. (-bi ) : buluşmak.

ÚóåöÏó ÝáÇä Åáì ÝáÇä ÜÜÜóÜÜ ÚóåúÏðÇ

Andlaştı, and verdi

ÃÚåÏå æ ÚÇåÏå

Andlaştılar

ÊÚóÇåóÏÇ

Mes’uliyetini üzerine aldı

ÊóÚóåÏó ÈÇáÔìÁö

Bilgi. Vasiyet. Tavsiye. Emirname. Yemin. Zaman.

ÇáÚóåúÏõ (Ì) ÚõåõæÏñ æ ÚåöÇÏñ

Sulhname. Senet. Mes’uliyet. Taahhüt. Emanete teslim edilen şey. Mes’ul. Kusur.

ÇáÚõåúÏóÉ

Muahit, andlaşmalı. Eski

ÇáÚóåöíÏ

Toplantı yeri. Enstitü

ÇáãóÚúåÏ (Ì) ãóÚóÇåöÏõ

Günah. Zina

ÇáÚóåúÑ

Halife, imparator

ÇáÚÇåá (Ì) ÚæÇåöáõ

İmparatorluk

ÇáÚÇåáíøÉ

Hazır. Hazırlıksız söylenen söz

ÇáÚÇåöä (Ì) ÚóæóÇåöäõ

Boyanmış yün

ÇáÚöåúä (Ì) Úåõæäñ