Açık ve düzgün konuşmaya alışmak.mide bozulmak.yara azmak.

ÚóÑöÈó ÜÜÜóÜÜ -ÚóÑóÈðÇ

Düzgün ve güzel konuşur ol (-o) : açıkladı.navih kaidelerine uygun ifade etti.navih kaidelerini tatbik etti.Arap şivesiyle söyledi.(-fi) : kaparo verdi.

ÃÚúÑóÈó -ÝáÇäñ

Kaparo verdi : güzel ve açık konuştu.(-o) : Arapça öğretti.Sözünü reddetti.

ÚóÑóøÈó

Araplaştı

ÇÓúÊóÚúÑóÈó

Göçebe Araplar

ÇáÇóÚúÑóÇÈõ

(=) (müfred)

ÃÚúÑóÇÈöìñ

Halis Arap.Eski Araplar

ÇáÚóÇÑöíóÉõ

Arap nesli

ÇáÚóÑóÈõ - (Ì) -ÃÚúÑõÈñ

(=)

ÇáÚõÑúÈõ -æ -ÃáÚõÑúÈÇäõ

Süratle akan nehir.ruh araba

ÇáÚóÑóÈóÉõ

Kaparo

ÇáÚõÑúÈæäõ

Kocası tarafından sevilen kadın

ÇáÚóÑõæÈõ - (Ì) -ÚõÑõÈñ

Arap ırkına ait özellikler,üstünlükler

ÇáÚõÑõæÈóÉõ

Arap memleketlerinde yaşayıp onların dillerinde konuşmuş olan Kahtan oğulları

ÇáãÊÚÑøöÈÉ

Hz.İsmail in neslinden gelen Araplar.

ÇáãõÓúÊóÚúÑöÈóÉõ

Kötü huylu oldu.(-ala) : rahatsız etti

ÚóÑúÈóÏó

Yukarı çıkmak yükselmek.

ÚóÑóÌó -Ýì -ÇáÓøóáóãö -æ -Úáíå -ÜÜÜõÜÜ -ÚõÑõæÌðÇ

topal

Ýåæ -ÃÚÑÌõ -æ -åì -ÚÑ -ÌÇÁ - (Ì) -ÚõÑÌñ

Meyletti (-bi) : bir yere indi.(-o) : eğriltti.eğri çizgiler çekti.

ÚóÑóøÌó -Úáíå

Sağa sola büküldü

ÇäúÚóÑóÌó -ÇáÔìÁ

(=)

ÊóÚóÑóøÌó

Büklüm kıvrım .

ÇáÊóøÚÑöíÌõ - (Ì) -ÊÚÇÑöíÌõ -æ -ÊÚÑíÌÇÊõ

çıkacak vasıta : merdiven.

ÇáãöÚÑóÇÌõ

Hurma salkımı,çöpü.

ÇáÚõÑúÌõæäõ - (Ì) -ÚóÑóÇÌíäõ

Sormadan aldı

ÇÚúÊóÑóø -ÝáÇäðÇ -æ -ÇÚÊÑøó -Èå

Eziyet kötülük : borç,diyet.günah.sıkıntı.harp meydanı.

ÇáãóÚóÑóøÉõ

Yolcular sabaha karşı dinlenmek için konakladılar.düğün yaptı.zifafa girdi.alıştı.

ÃÚúÑóÓó -ÇáãÓÇÝÑæä

İstirahat için konakladı

ÚóÑóøÓó

Zevç,koca

ÇáÚöÑúÓõ - (Ì) -ÃÚúÑÇÓõ

Gelincik

æÇÈäõ -ÚöÑúÓò - (Ì) -ÈäÇÊõ -ÚöÑúÓò

Zifaf : düğün

ÇáÚõÑúÓõ - (Ì) -ÃÚúÑÇÓñ

Gelin güveyi.

ÇáÚóÑæÓõ -æåã -ÚõÑõÓñ -æ -åõäøó -ÚÑÇÆÓõ

Güveyi.

ÇáÚÑöÓõ - (Ì) -ÚöÑúÓÇäñ

Gölgelik yapmak.taht yapmak.çardak yapmak.

ÚóÑóÔó -ÝáÇäñ ÜÜÜóÜÜ -ÚóÑúÔðÇ

(=) (-o) : eve tavan yaptı.

ÚóÑóøÔó

Bir yerde durdu,ikamet etti.

ÊóÚóÑøóÔó -ÈÇ -áãßÇäö

Hükümdarlık taht.esas temel.Tavan çatı.Çardak.

ÇáÚóÑúÔõ - (Ì) -ÚõÑæÔñ -æ -ÃÚúÑóÇÔñ

Gölgelik : çardak tavan çatı.

ÇáÚóÑöíÔõ - (Ì) -ÚõÑõÔñ

Deve : üzerine binmek için yerleştirilen koçu.

ÇáÚóÑöíÔóÉõ - (Ì) -ÚÑÇÆöÔñ

Arsa : emek sacı.

ÇáÚóÑúÕóÉõ - (Ì) -ÚöÑÇÕñ

Meydana çıkmak.Hasıl olmak.Mümkün olmak.(-bi) : değişmek.(-li) : İsabet etmek.(-o) : ortaya koymak.ezberden okumak.pazara çıkarmak.sermek.enine koymak.(-ala o) : göstermek teklif etmek.

ÚóÑóÖó -ÇáÔìÁ ÜÜÜöÜÜ -ÚóÑú -ÖðÇ -æ -ÚõÑõæ -ÖðÇ

Delirdi

ÚõÑöÖó

Meydana çıktı : enli ve geniş oldu.mümkün oldu (-an) :karşı durdu .yüz çevirdi.(-o) :enli yaptı.

ÃÚúÑóÖ

(o) : ayrıldı,yan çizdi .karşılaştırdı.rekabet etti,yarıştı.itiraz etti.değiş tokuş yaptı.

ÚÇÑóÖó

Enli yaptı : enine koydu.hedef yaptı.üstü kapalı söyledi.

ÚÑøóÖó -ÇáÔìÁ

Önüne çıktı :engel oldu.(-ala) : kabul etmedi.(-o) : arz etti,pazara çıkardı.

ÇÚúÊóÑóÖó -ÇáÔìÁ

Sağa sola yalpa yaptı.(-o ,li) : talep etti peşine düştü.(-li) : hedef oldu.

ÊóÚÑøóÖó

Kendisine göstermesini istedi

ÇÓúÊóÚúÑóÖó -ÝáÇäðÇ

Görüşe mani olan : ufku örten.dağ.yüzün bir yanı.yanak.boynun bir yanı.afet.mani engel.

ÇáÚÇÑÖ

Afet : Yanak. Ön dişler. Güç, kuvvet.

ÇáÚÇÑöÖóÉõ - (Ì) -ÚæÇÑöÖõ

Eşya mal. Altın ve gümüşten başka mallar. En. Dağ. Ordu.

ÇáÚóÑúÖõ - (Ì) -ÚõÑõæ -Öñ -æ -ÚöÑóÇÖñ -æ -ÃÚúÑÇÖñ

Beden : Ruh Şahsiyet, namus, şeref. Koku. Büyük bulut.

ÇáÚöÑúÖõ - (Ì) -ÃÚÑÇÖñ

Bir şeyin yanı yamacı,yüzü ,ortası,çoğu.

ÇáÚõÑúÖõ

Gelip geçici şey : dünya malı.varlığı başka bir şeye bağlı olan.

ÇáÚóÑóÖ - (Ì) -ÃÚúÑÇÖñ

Hedef

ÇáÚõÑúÖóÉõ

Şirin : vezinlerinden bahseden ilim.bir beyit ilk mısranın sonu.kıyı .dar dağ yolu.

ÇáÚóÑõæÖ - (Ì) -ÃÚÇÑíÖõ

Enli

ÚÑíÖõ -æ -ÚõÑóÇÖñ - (Ì) -ÚöÑóÇÖñ

Dilekçe : bir ihtiyacın yazıldığı kağıt.

ÇáÚóÑöíÖóÉõ - (Ì) -ÚÑÇíÖõ

Üstü kapalı söz

ãöÚúÑóÇÖ - (Ì) -ãÚÇÑíÖ

Sergi galeri : bir şeyin gösterildiği veya zikredildiği yer.

ÇáãóÚúÑöÖ

İdare etmek

ÚóÑóÝó -ÝáÇäñ -Úáì -ÇáÞæã -ÜÜÜõÜÜ -ÚöÑóÇÝóÉð

Bilmek,tanımak

æ - -ÇáÔìÁ ÜÜÜöÜÜ -ÚöÑúÝÇäðÇ -æ -ãóÚúÑóÝÉð

Arafat’ta durdu(-o) : bildirdi tanıttı.Marife yaptı.süsledi.ilan etti.

ÚóÑøóÝó

İtiraf etti(-ila) : kendini tanıttı. (-li) : sabretti.

ÇÚÊóÑóÝó -ÈÇáÔìÁ

Kendini tanıttı

ÊÚÑøóÝó -Åáíå

Cennet ile cehennem arasında bir yer.

ÇáÇóÚúÑóÇÝõ

Tarife

ÇáÊøóÚÑíÝóÉõ

İhsan : iyilik.

ÇáÚÇÑöíÝóÉõ - (Ì) -ÚæÇÑöÝõ

Müneccimik : İbtidai doktorluk.

ÇáÚöÑóÇÝóÉõ

Müneccim. : İbtidai doktor.

ÇáÚóÑóøÇÝõ

Koku ,güzel koku

ÇáÚóÑúÝõ

İyilik : lütuf.bilme tanıma .akıl ve dinin hoş gördüğü.örf itiraf.at yelesi.horoz ibiği.yüksek yer.dalga sabır.

ÇáÚõÑúÝõ - (Ì) -ÃÚúÑóÇÝñ

Bir işten anlayan : lider başkan.

ÇáÚóÑíÝõ - (Ì) -ÚõÑóÝÇÁõ

Aklın ve dinin hoş gördüğü : ihsan iyilik.

ÇáãÚÑæÝ

Terlemek

ÚóÑöÞó -ÜÜÜõÜÜ -ÚóÑóÞðÇ

s.müş

Ýåæ -ÚóÑöÞñ -æ -ÚóÑúÞóÇäõ

Kök saldı(-o) : terletti.su kattı.

ÃÚúÑóÞó

Kök : asıl damar.çorak arazi. Az şey.

ÇáÚöÑúÞõ - (Ì) -ÚÑæÞñ -æ -ÃÚÑÇÞñ

Ter.rakı.sıra dizi.ücret

ÇáÚóÑóÞõ

Takke.keçe

ÇáÚóÑóÞöíóÉõ

Ovmak kazımak olgunlaştırmak

ÚóÑóßó -ÇáÌöáúÏó -æ -äÍæå -ÜÜÜõÜÜ -ÚóÑúßðÇ

Savaştı dövüştü

ÚÇÑóßóåõ

İzdiham içinde toplandılar

ÇÚúÊóÑóßõæÇ

(=)

ÊÚÇÑóßõæÇ

İzdiham hali

ÇáÚöÑóÇßõ

Hörgüç : huy ruh.

ÇáÚóÑöíßóÉõ - (Ì) -ÚÑÇÆßõ

Savaş yeri izdiham yeri

ÇáãõÚúÊóÑóßõ

(=)

ÇáãóÚúÑóßõ -æ -ÇáãóÚúÑõßóÉõ - (Ì) -ãÚÇÑößõ

Büyük sel

ÇáÚóÑöãõ

Ağaçlık : Arslan sırtlan v.b ini .avlu,saha .izzeti nefis.

-ÇáÚóÑöíäõ - (Ì) -ÚõÑõäñ

Hastalığa yakalanmak başına bir şey gelmek.bağış talebinde bulunmak.

ÚóÑóÇåõ -ÇáÏøóÇÁõ -æÇáÇãÑõ ÜÜÜõÜÜ -ÚóÑúæð

(o) : delik açtı : yalnız bıraktı.

-ÃóÚúÑóì

(=)

-ÚÑóøì -ÇáÞãíÕó

Hastalığa tutuldu : başına bir şey geldi.

-ÇÚúÊóÑóÇåõ

Düğme iliği : kulp tutak . kıymetli(mal) halka .şehir kenar semtleri.

-ÇáÚõÑúæóÉõ - (Ì) -ÚõÑðì

Soyunmak .temizlenmek.çıplak olmak.

-ÚóÑöìó -ãä -ËíÇÈå ÜÜÜóÜÜ -ÚõÑúíÇð -æÚõÑúíÉð

Çıplak

-ÚÇÑò -æÚõÑúíÇäñ

Soydu kurtardı

-ÚóÑøóÇå -ËæÈóåõ -æãä

Düz ve geniş yer

-ÇáÚóÑóÇÁõ - (Ì) -ÃÚúÑÇÁñ