Yadırgamak, şaşmak.

عَجِبَ -منه ـــَــ -عَجَبًا -و -عَجْبًا -و -عُجْبًا

Şaşırdı, hayrete düşürdü. (--o) : Hoşuna gitti.

أعْجَبَهُ -الأمْرُ

Beğendi.

أعْجِيبَ -به

Kendini beğendi.

و -أعْجِبَ -بنفْسه

Şaşılacak şey.

الأعْجو -بةُ - (ج) -أعاجيبُ

(=)

العُجَابُ

Hayret, tuhaf.

العَجَبُ

Her şeyin gerisi .Kuyruk sokumu.

-العَجْبُ - (ج) -عُجُوبٌ -و -أعْجَاب

Kendini beğenme, kibir.

العُجْبُ

Şaşılacak şey.

العَجِيبُ

Toz. Duman. Gürültü.

العَجَاجُ

Sarık sardı.

اعْتَجَرَ -فلانٌ -بالعِمامَة

Göbek. Budak. Damar düğümü.

العُجْرَةُ - (ج) -عُجَرٌ

Gizli açık her şeyini söyledi.

ذكَر -عُجَرَهُ -و -بُجَرَهُ

Kadın yaşlanmak.

عجَزَتِ -المرأةُ ـــِــ -عُجُوزًا

Yapamamak, gücü yetmemek.

و - -عن -الشىء -عجْزًا -و -عَجَزَانًا

Öne geçti. (--o) : Aciz bıraktı. Aciz buldu.

أعْجَزَ -فلانٌ

Bir şeyin gerisi, arkası. Beytin ikinci mısraı.,

العَجُزُ

Hurma kök ve gövdeleri.

أعْجَازُ -النَّخْلِ

İhtiyar.

العَجُوزُ - (ج) -عُجُزٌ -و -عجائز

Kadının gerisi.

العَجِيزَةُ

Allah’ın teyit için peygamberlere izhar ettiği olağanüstü şeyler.

المُعْجِزَةُ

Zayıflamak.

عَجِفَ -ـــَــ -عَجَفًا

S. müş.

فهو -أعْجَفُ -وهى -عجفاء - (ج) -عُجْفٌ -و -عَجِافٌ -وهو -وهى -عَجِفٌ

Çabuk olmak. (--o) : Geçmek, daha önce yapmak.

عَجِلَ ـــَــ -عَجَلاً -و -عَجَلَةً

Beraber çabuk yaptı.(--bi) : Derhal muamele yaptı, yakasına yapıştı.

عاجَلَهُ

(o) : Geçti, önce yaptı. Teşvik etti. Peşin verdi.

عَجَّلَ

Peşin.

العاجِلُ

Şu an, dünya.

العَاجلَةُ

Acele işi. Kumanya.

العُجَالَةُ

Buzağı.

العِجْلُ - (ج) -عُجُولٌ

Çabuk. Tekerlek. Direksiyon.

العَجَلَةُ

Peşin.

المُعَجَّلُ

Noktalayarak harfi belirtmek, harekelemek. Dişiyle bir şeyin sertliğini yoklamak. Denemek.

عَجَمَ -الحَرْفَ -و -الكتابَ -ـــُــ -عَجْمًا

Bir lisanı iyi konuşamamak, ifadesinde düşüklük olmak.

عَجُمَ -فلانٌ ـــُــ -عُجْمَةً

Sustu. (--alâ) : Anlayamadı.

اسْتَعْجَمَ

Dilsiz

الاَعْجَمُ

Dilsiz. Yabancı

-الاَعْجَمِىّ

Arap olmayan:yabancı.

العَجَم

Hayvan.sessiz

العَجْمَاء

Lugat

المُعْجِمُ - (ج) -معجَمات -و -معاجم

Alfabe

حروفُ -المُعْجَم

Hamurcu.Ahmak

العَجَّانُ

Hamur kadınlığı erkekliği belli olmayan.

العَجينُ - (ج) -عُجُنٌ

Bir nevi iyi hurma:hurma harmanı.

العَجْوَةُ

Anadan yetim

العَجِىُّ - (ج) -عَجايا