Men’etmek. . (--o) : İzi silmek.

ÙóáóÝóåõ Úóäö ÇáÇóãúÑ ÜÜÜöÜÜ ÙóáúÝðÇ

(Hayvanlara ait) Çatal,tırnak.

ÇáÙøöáúÝõ (Ì) ÃÙáÇÝ æ ÙõáæÝ

Sert yer. Güç iş. Kötü hal.

ÇáÙøóáíöÝõ (Ì) ÙõáõÝñ

Gölgeli oldu.

Ùóáóø ÇáÔìÁ Ü ÙóáÇóáóÉ

Gündüz yapmak. Durmadan yapmak.

æÙóáóø íÝÚá ßÐÇ ÜÜÜóÜÜ ÙóáÇøð

Gölgesi düştü. Gölgeli oldu. (--o) : Gölgelendirdi. Örttü, kapladı. Yaklaştı, yöneldi.

ÃÙøóáøó

Gölge. Karaltı, siluet. Başlangıç. Himaye.

ÇÙøöáøõ (Ì) ÙöáÇóá ÃÙáÇá

Gölgelik, şemsiye.

ÇáÙøõáóøÉõ (Ì) Ùõáóáñ

(=)

ÇáãöÙøóáóÉõ (Ì) ãóÙóÇáø

Yersiz hareket etmek, yersiz yapmak. (--o) : Haksızlık etmek, hak yemek. Doğru yoldan sapmak.

Ùóáóãó ÜÜÜöÜÜ ÙõáúãðÇæ ãóÙúáöãóÉð

Karardı. Karanlığa girdi. (--o) : Karartı.

ÃÙúáóãó

Zulümden yakındı. Zulüm çekti. (--o) : Hakkını yedi.

ÊóÙøóáøóãó

Karanlık.

ÇáÙøóáÇóãõ

Dişin suyu, parlaklığı. Kar.

ÇáÙøóáúãõ (Ì) Ùõáõæãñ

Karaltı. Dağ.

ÇáÙøóáóãõ (Ì) Ùõáõæãñ

Karanlık.

ÇáÙøóáúãóÇÁ

(=)

ÇáÙøõáúãóÉõ

Erkek deve kuşu.

ÇáÙøóáöíãõ (Ì) ÙõáúãÇä