|
Temiz olmak. Güzel olmak. Lezzetli olmak. Helal olmak. Bitek olmak. Gönül hoşluğuyla kabul etmek. |
طاب الشىء ـــِــ طِيبًا و طِيبَةً |
|
Terk etmek. |
و ـ عنه نَفْسًا |
|
Temizledi, güzelleştirdi. Güzel koku sürdü. Şaka yaptı. Huzur ve sükuna kavuşturdu. Bağışladı. |
طَيَّبَ الشىء |
|
Ut yerlerini temizledi. Şarap içti. (--o) : Güzel buldu. |
اسْتَطَابَ |
|
En güzel, en iyi, en temiz. |
الأطْيَبُ (ج) أطايب وهى طُوبَى (ج) طوبيات و طوَبٌ |
|
En güzel, en iyi. |
الطُّوبَى |
|
Her şeyin en iyisi. Güzel koku. Helal. |
الطِّيب (ج) أطياب و طُيُوب |
|
Lezzetli hoş, iyi. Temiz. Güzel ahlak sahibi. |
الطَّيِّبُ |
|
Uçmak meşhur olmak. Etrafa yayılmak. (--ilâ) : Koşmak. |
طار الطائرُ و نحوه ـــِــ طَيْرًا و طَيَرَانًا |
|
Kızdı. |
طار طائره |
|
Uzadı. Dağıldı. |
تطاير |
|
(--bi, min) : Uğursuz saydı. |
تَطَيَّرَ |
|
Dağıldı, yayıldı. Dişi hayvan erkeğini ister hale geldi. (--o) : Uçurdu. Sıyırdı. |
اسْتَطار |
|
Uçuruldu. Kapılıp götürüldü. Korkutuldu. |
اسْطُتِيرَ |
|
Kuş. Uğurlu veya uğursuz sayılan şey. Nasip. |
الطائرُ (ج) طير و أطيارو طيور |
|
Uçak,tayyare. |
الطائرة |
|
Hafiflik, taşkınlık. |
الطَّيْرَةُ |
|
Uğursuz sayma. Uğursuz veya uğurlu sayılan şey. |
الطِّيَرَةُ |
|
Pilot. |
الطَّيار |
|
Hava meydanı. |
المَطار |
|
Hareket ve meyl etmek. Sürçmek, yanılmak. Aklı az olmak. Hedefe isabet etmemek. |
طاش ـــِــ طَيْشَا و طَيَشَانًا |
|
Uykuda görülen hayal. Delilik. Hiddet. Alaimisema, yağmur kuşağı. |
الطَّيف (ج) أطياف |
|
Çamur. |
الطِّين (ج) أطيان |
|
Çamur parçası. Huy, tabiat. |
الطِّينة (ج) طِينٌ |