Hayız görmeye başlamak. Kadına ilişmek. |
ØóãóËóÊö ÇáãÑÇÉõ ÜÜÜöÜÜ ØóãúËðÇ |
Hayız kanı. Kir. |
ÇáØøóãúËõ |
Su yükselmek. Azmak. Kocasını bırakıp kaçmak. (--ilâ) : Bakmak. (--fî) : İstemekte ileri gitmek. |
ØóãóÍó ÇáãÇÁ æ äÍæå ÜÜÜóÜÜ ØõãõæÍðÇ æ ØöãÇÍðÇ |
Coşkun. |
ÇáØøóãæÍõ |
Eski elbise. |
ÇáØøöãúÑõ (Ì) ÃØúãóÇÑñ |
Sayfa, kağıt. |
ÇáØøõæãÇÑõ ÇáØóÇãæÑõ (Ì) ØæÇãíÑõ |
Yapıcı ipi. |
ÇáãöØúãóÑõ (Ì) ãóØóÇãÑõ |
Depo. |
ÇáúãóØúãõæÑóÉõ (Ì) ãóØóÇãíÑõ |
Şekli değişmek. Işığı görmek. Bozulmak. |
ØóãóÓó ÇáÔìÁ ÜÜÜõÜÜ ØõãõæÓð |
Bozmak, silmek, yok etmek. Kör etmek. |
æ Ü ÇáÔìÁ æ Úáíå ÜÜÜöÜÜ ØóãúÓðÇ |
Silik, sönük. Bozuk. |
ÇáØøóÇãöÓõ (Ì) ØæÇãÓ |
Arzu etmek, rağbet göstermek; bir şeye düşkün olmak. |
ØóãöÚó Ýíå æ Èå ÜÜÜóÜÜ ØóãóÚðÇ |
İstek meydana getirdi. Umdurdu. |
à ØúãóÚåõ ØóãóøóÚóåõ |
Ümit, arzu. |
ÇáØøóãóÚõ (Ì) ÃØúãÇÚñ |
(=) Ümidi gerektiren. Umulan şey. Avı celbetmek için kullanılan kuş. |
ÇáãóØúãóÚõ (Ì) ãóØóÇãöÚõ |
Büyümek, çoğalmak, yayılmak. Sür’atle gitmek. (--o) : Doldurmak,kaplamak. |
Øóãøó ÇáÔìÁ ÜÜÜöÜÜ ØõãõæãðÇ |
Traşı geldi. |
ÃØóãøó ÔóÚúÑõåõ |
Kıyamet. Büyük felaket. |
ÇáØøóÇãøóÉõ |
Deniz. |
ÇáØøóãø |
Teskin etti. Oturaklı kıldı. |
ØóãúÃäóåõ |
Sakin sabit ve kararlı oldu.alçak oldu. (--bi, fî) : İkamet etti. |
ÇØúãóÃäó |
Yükselmek kafa tutmak. |
ØóãóÇ ÇáÔìÁõ ÜÜÜõÜÜ ØóãõæøðÇ |