Ateş sönmek. Ölmek.

ØóÝöÆóÊö ÇáäÇÑõ æ äÍæåÇ ÜÜÜóÜÜ ØóÝúÆðÇ æØõÝõæÁðÇ

Yangın söndürme aleti.

ÇáãØÝöÆóÉ (Ì) ãØÇÝìÆ

Kap, ırmak v.b dolup taşmak. Kemal bulmak. Koşmak. (--o) : İyice doldurmak. Havaya kaldırmak.

ØóÝóÍó ÇáÅäÇÁ ÃæÇáäåÑ Ãæ ÇáÍæÖõ æ äÍæå ÜÜÜóÜÜ ØóÝúÍðÇ æØøóÝõæÍðÇ

Bir sıçrayış.

ÇáØøóÝúÑóÉõ

Batmamak, suyun üzerinde durmak. Güneş batmaya yaklaşmak. At koşmak. (--min, li) : yaklaşmak. (--li, bi) : vurmaya hazırlanmak. (--o) : Üstüne çıkmak. Kaldırmak.

ØøóÝøó ÇáÔìÁ ÜÜÜöÜÜ ØóÝøóÇ

Yukarıda durdu. Yaklaştı. (--li) : Anladı. Aldatmak istedi. Vuracak bir şey göstererek tehdit etti.(--o) : İyice doldurdu.

ÃØóÝøó

Kuş kanat açtı..(--bi) : Aynı hizaya getirdi.(--alâ) : Aldığından daha az verdi. Sıkıntı içinde bıraktı. (--o) : Eksik ölçüp tarttı.

ØóÝóÝó

Ölçeğin üstü. Ölçeğin silme dolusu. Gece karanlığı.

ÇáØøóÝóÇÝõ

Eksik,az.

ÇáØøóÝöíÝõ

… yapmaya başlamak, yapmaya devam etmek. (--bi) : Nail olmak, ulaşmak.

ØóÝöÞó íóÝúÚóáõ ÇáÔìÁ ÜÜÜóÜÜ ØóÝóÞðÇ æ ØõÝõæÞðÇ

Başkasının sırtından geçinir oldu.

ÊóØóÝøóáó

Çocuk. Parça, kısım.

ÇáØøöÝúáõ (Ì) ÃØúÝóÇáñ

Çocukluk.

ÇáØøõÝõæáöíöøÉõ

Davetsiz ziyafete giden. Başkasının sırtından geçinen, asalak.

ÇáØøõÝóíúáöìøõ

Suyun üzerinde kalmak, batmamak.

ØõÝõæøðÇ íØÝæ ØóÝúæð ØóÝóÇ