Eğrilmek. (--an) : Sapmak, meyl etmek. (--Alâ) : Zulm etmek.

ÖóáóÚó ÜÜÜóÜÜ ÖóáúÚðÇ

Doydu, kandı.

ÊÖóáøóÚó

Kaburga kemiği. Eğri ağaç. Kenar.

ÇáÖøöáúÚõ (Ì) à ÖúáõÚ æ ÖõáõæÚñ æ ÃÖúáÇóÚñ

Kuvvetli.

ÇáÖøóáöíÚõ (Ì) ÖõáõÚñ

Gizlenmek, kaybolmak. Zayi olmak, mahvolmak. Batıl ve hükümsüz olmak.Boşa gitmek. Sapmak, doğru yolu bulamamak. (--o, an, fî) :Unutmak.Kaybetmek.

Öóáøó ÜÜÜöÜÜ ÖáÇøó æ ÖóáÇóáÇð æ ÖóáÇóáóÉð

Saptırdı. Gizledi. Gömdü. Zayi etti. Sapık buldu.

à Öóáøóåõ

Saptırdı. Sapık dedi. Suyu saldı.

Öóáøóáóåõ

Sapık.

ÇáÖÇáø (Ì) ÖõáÇøóáñ

Yitik, kayıp.

ÇáÖøÇáøóÉõ (Ì) ÖøóæÇáø

Hayret, şaşkınlık.

ÇáÖøáøóÉ