Toplayıp demet yapmak. Birbirine katmak. Eliyle yoklamak.

ÖóÛóËó ÇáÍÔíÔó æ ÛíÑóå Ü ÖóÛúËðÇ

Demet. Karışık şey.

ÇáÖøöÛúËõ (Ì) ÃÖúÛÇË

Çakmak, kakmak. Çok kısa söylemek. Zorlamak. (--alâ) : Sıkıştırmak.

ÖóÛóØóåõ Ü ÖóÛúØðÇ

Sıkıştırma, zorlama.

ÇáÖøóÛúØóÉõ

Bükülmek, kıvrılmak. Serkeş olmak. (--ilâ) : Meyl eylemek, gönül vermek. (--alâ) : Kin beslemek, kızmak.

ÖóÛöäó ÇáÚõæÏõ æ äÍæå ÜÜÜóÜÜ ÖóÚúäðÇ

Amansız kin. Meyil.

ÇáÖøöÛúäõ (Ì) ÃÖÛÇäñ

(=)

ÇáÖøóÛöäóÉõ (Ì) ÖÛÇÆäõ

Acıdan bağıran, feryat eden.

ÇáÖøóÇÛöíóÉõ (Ì) ÖóæóÇÛò