Bol yağmur yağmak. İnmek. (-o) : Hedefe isabet etmek. (-bi) : Üzerine düşmek.

صابَ المطرُ ـــُــ صَوبًا و صَيبُوبَةً

İsabet etti. (-o) : Ulaştı. Üzerine bela indi. (-min) : Aldı.

أصابَ

(o) : Hedefe doğrulttu. Saldı. Doğru kabul etti. Doğru buldu. Aşağıya indirdi, eğdi. Öbek yaptı.

صَوّبَ

Doğru, gerçek. Lâyık.

الصَّوَابُ

Yön, cihet. Yağmur.

الصَّوْبُ

Yağmurlu bulut. Yağmur.

الصَّيِّبُ

Başa gelen fena şey.

المُصيبَةُ (ج) مَصائبُ

Bağırmak.

صاتَ ـــُــ صَوْتًا و صُوَاتًا

Çok bağırdı. (-bi) : Seslendi. (-li) : Rey verdi. (-o) : Seslendirdi.

صَوَّتَ

Ses. Şarkı. Güzel hatıra. Rey.

الصَّوْتُ

Güzel hatıra. Şöhret.

الصِّيتُ

Çok ses çıkarmak. (-o ilâ) : Eğmek, yaklaştırmak.

صَارَ ـ صَوْرًا

Şekil verdi. Resmini yaptı. Fotoğrafını çekti. Teferruatiyle anlattı.

صَوَّرَهُ

Şekillendi. (-o) : Zihninde şeklini hatırladı.

تَصَوَّرَ

Resim. Heykel.

التَّصوِيرُ (ج) تصاوير

Boynuz şeklinde borazan.

الصُّورُ (ج) اصْوَارٌ

Şekil, heykel. Nevi.

الصُّورةُ (ج) صور

Allah’ın isimlerinden. Fotoğrafçı.

المُصَوِّرُ

Fotoğraf makinesi.

المصوِّرَةُ

Bir ölçektir. (Şer’î dirheme göre 2,917 kg. , örfi dirheme göre ise 3,333 kg. eder.)

الصَّاعُ (ج) أصْوُعٌ و صُوعانٌ

Su kabı.

الصُّوَاعُ (ج) صِيعان (

Bir modele göre yapmak. Kalıba dökmek. Kelimeyi verilen vezne uygun hale sokmak. Sözü tertiplemek.

صاغهُ ـــُــ صَوْغًا وصِياغَةً