Küçük olmak. Aşağılık ve hakir olmak. |
ÕóÛõÑó ÜÜÜõÜÜ ÕöÛóÑðÇ |
S. müş. |
Ýåæ ÕÛíÑñÕöÛóÇÑñ |
Küçülttü. Küçük düşürdü. |
ÕóÛøóÑóåõ |
Kalb ve dil. |
ÇáÇóÕÛÑÇä |
Küçültme sıfatı yapmak. |
ÇáÊÕÛíÑõ |
Küçük günah. |
ÇáÕøóÛöíÑóÉ (Ì) ÕÛÇÆÑ |
Meyl etmek, dönmek. Bir tarafa eğilmek. |
ÕóÛóÇ ÜÜÜõÜÜ ÕóÛúæðÇ |
Meyl etmek. |
ÕóÛöìó ÜÜÜóÜÜ ÕóÛðì |
Kulak verip dinledi. (-o) : İçindekini dökmek için eğdi. |
ÃÕúÛóì Åáì ÝáÇäò |