Gürültü ve kargaşalık çıkarmak. (-an): Sapmak.

ÔóÛóÈó ÇáÞæãó æ Úáíåã æ Ýíåã æ Èåã ÜÜÜóÜÜ ÔóÛúÈðÇ

Kavga, gürültü. Bozgunculuk.

ÇáÔøóÛúÈõ

Kavgacı, gürültücü.

ÇáÔøóÛöÈõ

Boşalmak. Genişlemek. Fiyat düşmek. (-o, an): Sürgün etmek.

ÔóÛóÑó ÇáãßÇäõ æ äÍæõåõ ÜÜÜõÜÜ ÔõÛõæÑðÇ

Değiş-tokuş yoluyla mehirsiz evlendi.

ÔÇÛÑå

Değiş-tokuş yoluyla mehirsiz evlenme.

ÇáÔøöÛóÇÑõ

Gönlünü çelmek.

ÔøóÛóÝóåõ ÜÜÜóÜÜ ÔóÛúÝðÇ

Âşık oldu.

ÔõÛöÝó Èå Ãæ ÈÍõÈå ÔóÛóÝðÇ

Gönlünü çeldi. Meşgul ve rahatsız etti.

ÊóÔøóÛøÝóåõ

Kalbin iç zarı, noktası.

ÇáÔøóÛóÇÝõ (Ì) ÔõÛõÝñ

Evi işgal etmek, oturmak. (-o, an): Meşgul etmek.

ÔóÛóáó ÇáÏÇÑó ÜÜÜóÜÜ ÔóÛúáÇð

Başka şeyle meşgul olduğundan ihmal etti.

ÔõÛöáó Úäå ÈßÐÇ

Çalıştı. Yalnız bir işle meşgul oldu.

ÇÔúÊóÛóáó ÈßÐÇ

Meşguliyet.

ÇáÔøõÛóáõ (Ì) ÃÔúÛóÇáñ