|
Kuvvetli ve sağlam olmak. Ağır olmak. Koşmak. |
ΤσΟσψ ΗαΤμΑυ άάάφάά ΤφΟψσΙπ |
|
Mόhόrlemek. (-o): Bağlamak. Sağlamlaştırmak. |
ζ ά Ϊαμ ήαΘε άάάυάά ΤσΟψπΗ |
|
Yardım etti, takviye etti. |
ΤσΟψσ ΪσΦυΟσευ ζ ΤσΟψσ Ϊαμ νΟφεφ |
|
Yolculuğa hazırlandı, yolculuğa ηıktı. |
ΤσΟψσ ΡΝΗασευ |
|
Çocuk reşid oldu. Kuvvetli bineği oldu. |
ΓΤσΟψσ |
|
Boy ölηόştό. İşi sıkı tuttu. |
ΤΗΟψσευ |
|
(=). (-o): Sağlamlaştırdı. Şedde verdi. |
ΤσΟψσΟσ |
|
Kuvvetlendi. Arttı. |
ΗΤΚσΟψ |
|
Sıkı tuttu. Cimri oldu. |
ΚσΤΟψΟσ έμ |
|
Kemale erme. Kemal ηağı. (18-30 yaş arası) |
ΗαΗσΤυΟψ |
|
Kuvvetli, sağlam. Gόη. |
ΗαΤψσΟφνΟυ (Μ) ΤφΟΗΟρ ζ ΓΤϊΟψΗυ ζ ευδψσ ΤφΟσΗΟρ ΤΟσΗΖΟυ |
|
Avurdu geniş olmak. |
ΤσΟφήσ άάάσάά ΤσΟσήπΗ |
|
S. mόş. |
έεζ ΓΤϊΟσήυ ζεμ ΤσΟϊήΗ (Μ) ΤυΟϊήρ |
|
Gόzel konuştuğunu göstermek iηin avurdunu doldura doldura konuştu. |
ΚσΤσΟψήσ |
|
Avurt. |
ΗαΤψφΟϊήυ (Μ) ΓΤϊΟΗή ζ ΤυΟυζήρ |
|
Ceylan yavrusu. |
ΗαΤψσΗΟφδυ (Μ) ΤσζΗΟφδυ |
|
Şarkı söyleyen. |
ΗαΤψσΗΟφμ (Μ) ΤυΟσΗΙρ |