Azalmak. Cimri olmak. (-alâ): Bir şeye düşkün olmak. |
شَحَّ الماء و نحوه ـــِــ شَحًّا |
Münakaşa ve mücadele etti. |
شاحَّ فلانًا |
Cimrilik, ihtiras. |
الشُّحُّ |
Cimri, muhteris. |
الشَّحيح (ج) شِحاحٌ وأشِحَّةٌ |
Bilemek, keskinleştirmek. Israrla istemek. |
شَحَذَ السيفَ و نحوه ـــَــ شَحْذًا |
Kara tavuk. |
الشُّحْرُورُ |
Ağaç dayağı, desteği. |
الشُّحْطُ |
Yağ, iç yağı. |
الشَّحْمُ (ج) شُحومٌ |
Göz yuvarlağı. |
شَحْمَةُالعين |
Kulak yumuşağı. |
شَحْمَةُالاُذُنِ |
Yüklemek, doldurmak. Kovmak, uzaklaştırmak. |
شَحَنَ السفينة و غيرَها ـــَــ شَحنا |
Bozuştu, düşman oldu. |
شاحَنَهُ |
Kin, düşmanlık. |
الشَّحْنَاءُ |
Yük. Azık. Düşmanlık. Asayiş memuru. At sürüsü. |
الشَّحْنَة |