Deve kuşu koşmak. (-o) : Mızrağın dipciği ile vurmak. Mızrağın alt ucuna demir takmak. (-bi): Atmak. |
ÒóÌøó ÇáÙáíãõ ÜÜÜõÜÜ ÒÌøðÇ |
Hilâl kaşlı. |
Ýåæ ÃÒÌøõ æ åì ÒóÌøÇÁõ (Ì) ÒõÌñ |
Cam. |
ÇáÒøõÌóÇÌõ |
Cam parçası. Şişe. Kandil. |
ÇáÒøóÌóÇÌóÉõ |
Cam eşya satıcısı. |
ÇáÒøõÌóÇÌöìøõ |
Mızrağın dibine geçirilen demir. Dirsek ucu. |
ÇáÒøõÌøõ (Ì) ÒöÌóÇÌñ æ ÃÒúÌóÇÌñ |
Kaş cımbızı. Kısa mızrak. |
ÇáãöÒóÌøóÉõ |
Men etmek, azarlamak. Dağıtmak. Teşvik etmek. (-o, an) : Yasak etmek, alı koymak. |
ÒóÌóÑó ÇáßáÈó æ ÛíÑóå æÒóÌóÑóÈå ÜÜÜõÜÜ ÒÌúÑðÇ |
Boyun eğdi. |
ÇäúÒóÌóÑó áå |
Atıcı. Kumandan. Posta güvercini. |
ÇáÒøóÇÌöáõ (Ì) ÒæÇÌáõ |
Parça, gurup. Durum. İki göz arasındaki deri. |
ÇáÒøõÌúáóÉõ (Ì) ÒõÌóáñ |
Küçük mızrak. Kargı. |
ÇáãöÒúÌóáõ |
Düzelmek, yoluna girmek. Revaç bulmak. Nüfz etmek. (-o): Sevketmek, defetmek. Sürmek. |
ÒóÌóÇ ÇáÔìÁ ÜÜÜõÜÜ ÒóÌúæðÇ |
(=) Göğüs gerdi. Tervic etti. Tehir etti. |
ÃÒúÌóì ÇáÔìÁ |
Az ve önemsiz şey. |
ÇáãõÒúÌóì |