(=) 

رَحُبَ المكانُ ـــُــ رُحْبًا و رَحابَةً

Geniş oldu. (-o) : Genişletti.

أرْحب

Genişletti. Bolluk ve genişlik diledi. Merhaba dedi.

رَحَّبَ المكانَ

Geniş, bol. 

الرَّحْب

Geniş yer. Saha. 

الرَّحْبة

Hoş geldin. Başımızın üstünde yerin var. Merhaba. 

مرحبًا بك

Düztaban. 

الأرَحُّ

Geniş.

الرَّحْرَاح

Yıkamak. 

رَحَضَ الثوبَ ـــَــ رحْضًا

Çok ter. 

الرُّحَضَاء

Gusulhane. Perde. Tokaç. 

المِرْحاض (ج) مراحيض

Halis şarap. 

الرُّحَاق

(=) Güzel bir koku. 

الرّحيق

Göçmek. (-o): Yüklemek. Binmek. Üzerine kılıç çekmek. 

رَحَلٍ عن المكان ـــَــ رَحْلاً ورحيلاً و تَرْحالًا و رِحلةً

Göçürdü. Yükledi. Süsledi. Nakletti. 

رَحّلَهُ

Göçtü. (-o) : Yükledi. Bindi. Sırtına çıktı. 

ارْتَحَلَ

Binek istedi. Kendini ayak altına verdi. 

اسْتَرْحَلَه

Yük devesi.

الراحلة (ج) رواحل

Eğer. 

الرِّحالة (ج) رحائل

Eğerci.

الرَّحّال

Göçebe. 

الرُّحَال

Deve palanı. Göç yükü. Mesken. Ev eşyası. 

الرَّحْل (ج) أرْحُل و رِحال

Göç. Seyahatname. 

الرِّحلة (ج) رِحَل

Göç hedefi. 

الرُّحْلة

Göç. Seyahata dayanıklı.

الرَّحيل

Muayyen bir zamanda kat’edilen mesafe. İki konak arasındaki mesafe.

المَرْحَلة (ج) مراحل

Kadının rahmi sancımak. Su kabı bozulmak. 

رَحِمَتْ المرأة ـــَــ رَحَمًا

Acımak, merhamet etmek. Bağışlamak.

و ــ فلانًا ، رحمة و رُحْمًاو مرحَمَةً

Rahim. Akrabalık. Akrabalık bağları. 

الرَّحِم والرَّحْم و الرِّحْم (ج) أرحام

Çok merhametli (yalnız Allah’ın sıfatıdır.)

الرَّحمنُ

İyilik ve nimet. 

الرحمة

(= )

الرَّحَمُوت الرُّحْمَى

Çok merhametli. Merhamet olunan.

الرَّحِيم (ج) رُحَمَاء

İyilik ve nimet. 

المرحمة

Dönmek, kıvrılmak. (-o): Döndürmek. Saygı göstermek.

رَحَتِ الحَيَّةُ ـــُــ رَحْوًا

Değirmen. Göğüs. Azı dişi. 

الرَّحا الرَّحَى (ج) أرْحٍ و أرْحاءٌ

Değirmen taşının döndüğü yer. Harp meydanı.

المَرْحَى