Küçülmek, önemsiz olmak.

دَخَرَ ـــَــ دُخُورًا

 

ادّخره انظر : ذخ ر

Ek, eklenen parça. İşe elini katan, işten anlayan.

الدَّخْرِص (ج) دَخارِصُ

Çok, sık, dolu.

الدِّخاص

Yunus balığı, dülfin.

الدُّخَس

Girmek.

دخل المكانَ نحوه و فيه ـــُــ دُخُولاً

Birbirine girdi. Girdi. Beraber girdi.

داخلَتِ الأ شياء

(=) Birbirine benzedi, karıştı.

تداخلت الأشياء

İç.

الدَاخْل

Gelir. Bozukluk, şüphe.

الدَّخْلُ

Bozukluk, kusur, illet. Şüphe. Sık ağaç. Azınlık.

الدَّخَلُ

Yabancı, sığınan, azınlık. Misafir. Yabancı kelime.

الدَّخيلُ (ج) دُخَلاَء

Giriş, girmek. 

المَدْخَلُ (ج) مَداخل

İç, dahil.

الدُّخْلَلُ

Tütmek. İs kokmak. Bozulmak.

دَخَنَتِ النارُ ـــَــ ُ دَخْنًا و دُخُونًا

Baca.

الداخِنَةُ (ج) دَوَاخِنُ

Duman. Tütün.

الدُّخَانُ

Darı.

الدُّخْنُ

Duman, kin.

الدَّخَنُ

Buhurdanlık. Baca.

المِدْخَنَةُ (ج) مَدَاخِن