Göz yorulmak, zayıflamak, göremez olmak. Uzaklaşmak. Hakir olmak. (-o) : Kovmak, uzaklaştırmak. |
ΞσΣσΓσ ΗαΘσΥσΡυ άάάσάά ΞσΣϊΖπΗ ζ ΞυΣυζΑπΗ |
Zarar etmek. Ölmek. Sapıtmak. (-o) : Eksik yapmak. |
ΞσΣσΡσ ΗαΚψσΗΜφΡυ άάάφάά ΞυΣϊΡσΗδρ ζΞυΣϊΡπΗ ζ ΞσΣσΗΡσΙπ |
(=) |
ΞσΣφΡσ ΗαΚψσΗΜΡυ άάάσάά ΞσΣϊΡπΗ Ί ζΞσΣσΗΡπΗ |
Eksik yaptı. İyilikten uzaklaştırdı. |
ΞσΣψσΡσ ΗαΤμΑσ |
Hakir ve önemsiz olmak. Hafif olmak. Rezil olmak. |
ΞσΣψσ ΗαΡΜυαυ άάάφάά ΞφΣψσΙσ ζ ΞσΣσΗΣσΙ |
Marul. |
ΗαΞσΣψυ |
Yόkseldi, itibar kazandı. |
ΡσέσΪσ γδ ΞσΣνΣσΚφεφ |
Yer batmak. Su ηekilmek. Gόneş ve ay tutulmak. Eksilmek. Acıkmak. Hastalıktan iyileşmek. (-o) : Hόkmό altına almak. Kesmek |
ΞσΣσέσΚ ΗαΗσΡΦυ άάάφάά ΞσΣϊέπΗ ζΞυΣζ έπΗ |
Zulόm. Eksiklik. Zillet. Su gözό. |
ΗαΞσΣϊέυ |