Boyun eğmek, itaat etmek. |
ÎóÐöìø áå ÜÜÜóÜÜ ÎóÐóÇóæ ÎóÐúÁðÇ |
Topaç. Üst değirmen taşının ortasına dönmesi için yerleştirilen ağaç ve demir. |
ÇáÎõÐÑõæÝ (Ì) ÎóÐÇÑöíÝõ |
Eti ayırmadan parçalamak. |
ÎóÐóÚ ÇááÍãó ÜÜÜóÜÜ ÎóÐúÚðÇ |
Koşmak. Atmak. (-o) : Kesmek. |
ÎóÐóÝóÊö ÇáÏÇÈÉõ ÜÜÜöÜÜ ÎóÐúÝðÇ |
Sapan. |
ÇáãöÎúÐóÝÉõ (Ì) ãóÎÇÐÝõ |
Ayrılmak. (-o) : Yardımsız bırakmak; yardımı kesmek. |
ÎóÐóáó ÜÜÜõÜÜ ÎóÐáÇð æ ÎöÐáÇäð |
Koşmak. Hoş görür olmak. Kesin olmak. Kesilmek. |
ÎóÐöãó ÜÜÜóÜÜ ÎÐóãðÇ |
Baş eğdirdi. |
ÃÎÐóÇåõ |
Kulağın kökünden yanağa doğru sarkık olması. |
ÇáÎóÐóÇ |