Başın büyüklüğü, baş. İnsan. Başka. Soylu. |
ÇáÌõãúÌõãóÉõ : (Ì) ÌõãúÌõãñ ¡ æÌóãóÇÌöãõ |
At gemi azıya almak. Kişi nefsine uymak. (ilâ) : Koşmak. Kadın kişisinin evinden kaçmak. |
ÌóãóÍ ÇáÝÑ Óõ ÜÜÜóÜÜ ÌóãúÍðÇ ¡ æ ÌõãõæÍðÇ ¡ æÌöãóÇÍðÇ |
Donmak. Ağlamamak. Hayvanın sütü azalmak. |
ÌóãóÏó ÇáãÇÁ æÇáÓÇÆáõ ÜÜÜÜõÜÜ ÌóãúÏðà ¡ æ ÌõãõæÏðÇ |
Cansız. |
ÇáÌóãóÇÏõ |
Kamerî ayların beşincisi. |
ÌõãóÇÏóì ÇáÃæáì |
Kamerî ayların altıncısı. |
ÌõãóÇÏóìÇá ÎÑÉ |
Toplandı. At sıçradı. Koştu. (-o) : Elbiseyi kuruttu. (Kadın) saçını arkasında toplayıp bağladı. |
ÃóÌúãóÑó |
Cemre attı. |
ÌóãÜÜÜóÜÜÑó |
Cemaat, topluluk. |
ÇáÌóãóÇÑõ |
Tutuşmuş ateş parçası. Küçük çakıl. Zifiri karanlık. İttifak halinde cemaat. |
ÇóáúÌóãúÑóÉõ : (Ì) ÌóãúÑñ ¡ æ ÌöãÇÑñ |
Buhurdanlık. Tütsü ağacı. |
ÇáãöÌúãóÑõ : (Ì) ãóÌóÇãöÑõ |
Manda. |
ÇáÌÇãæÓ : (Ì) ÌóæóÇãíÓ |
Toplamak. |
ÌãÚ ÇáãõÊóÝóÑøöÞó ÜÜÜÜóÜÜ ÌóãúÚóÇ |
İttifak etti. Yer kurakladı. Kazan kaynadı. İşi sağlam yaptı. (-alâ) : Azmetti. (-o) : Hazırladı. Kuruttu. |
ÃÌúãóÚó |
Cinsî münasebette bulundu. Birleşti. |
ÌóÇãóÚó ÇáãÑÃÉó |
Hepsi. |
ÃÌúãóÚõ : ã ÇáÌóãúÚóÇÁ |
Allahın bir ismi. Cami. |
ÇáÌÇó ãöÚõ |
Önemli iş. |
ÃãÑñ ÌÇãÚñ |
Üniversite. |
ÇáÌóÇãöÚóÉõ : (Ì) ÌæÇóãöÚõ |
Bir şeyin bütün nevilerini toplayan. Toplayan. Cinsî münasebet. |
ÇáÌöãóÇ Úõ |
Toplantı yeri, cemiyet. |
ÇáãõÌúÊóãóÚõ |
Toplantı yeri. Cemaat. Kavşak. Müessese (kurum). |
ÇáãóÌúãóÚõ |
Şekli ve huyu güzel olmak. |
Ìóãõáó ÜÜÜÜõÜÜ ÌóãóÇáÇð |
S. müş. |
Ìóãöíáñ (Ì) ÌõãóáÇóÁõ ,. æ åì ÌãíáÉ (Ì) ÌóãóÇÆöáõ |
Devesi bol oldu. Mutedil oldu. (-o) : Topladı. Kısa söyledi. |
ÃÌúãóáó |
Güzel muamele etti. |
ÌÇóãóáåõ |
Deve, büyük deve. |
ÇáÌóãóáõ : (Ì) Ìõãúáñ ¡ æ ÃÌúãóÇáñ ¡ æ ÌöãóÇáñ ¡ æ ÌöãóÇ áóÉñ |
Topluluk. Hepsi. Toptan. Cümle. |
ÇáÌõãúáóÉõ : (Ì) Ìõãóáñ |
Harflere verilen rakamlarla yapılan bir nevi hesap. |
ÍÓÇÈõÇáÌõãøóáö |
Toplanmak. Birikmek. Çoğalmak. Dinlenmek. Yaklaşmak. (-o) : Doldurmak, taşırmak. |
ÌóÜãøó ÜÜÜõÜÜ Ìóãøðà ¡ æ ÌõãõæãðÇ |
Boylandı, gelişti. (-o) : kadın saçlarını erkeğinkine benzetti. Doldurdu. |
ÌóãøÜÜÜóÜÜãó |
Her şeyin çoğu, toplu, bütün. |
ÇáÌóãøõ : (Ì) ÌöãóÇ ãñ ¡ æ Ìõãõæ ãñ |
Kâkül. Omuzlara dökülen uzun saç. Çok su. |
ÇáÌõãøóÉõ |
. İstirahat. |
ÇóáãóÌóãóøÉõ ¡ æ ÇáÌóãÇóãõ |
İnci. İnci şeklinde gümüş tanesi. Deri ve boncukla örülmüş kadın kemeri. |
ÇáÌõãóÇ äõ |
Topladı, yığdı. Kısa söyledi. |
ÌãúåóÑó ÇáÔì |
Çoğu, mecmuu |
ÇóáúÌãúåóÑóÉ : (Ì) ÌãÇåöÑõ |
Çoğunluk. Kum yığını. Eşraf. |
ÇõáÌãúåæÑ : (Ì) ÌãÇ åöíÑõ |